Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/21516 E. 2017/2150 K. 26.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21516
KARAR NO : 2017/2150
KARAR TARİHİ : 26.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği yönünden davanın kabulüne, ecrimisil isteği bakımından ise davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 1 parsel sayılı taşınmaza komşu parsel maliki olan davalının ahır yapmak suretiyle el attığını ve hayvanlarını otlattığını ileri sürerek, davalının taşınmaza el atmasının önlenmesine, ahırın yıkımına ve şimdilik 1.000,00 TL ecrimisile karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, el atmanın önlenmesi ve yıkım talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 6100 sayılı HMK’nın 120. (1086 sayılı HUMK’un 413.) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin ve yıkımı istenen şeyin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur (04.03.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK).
Dava dilekçesinde, dava değerinin ecrimisil isteği yönünden 1.000,00 TL gösterildiği, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği bakımından ise dava değerinin gösterilmediği ve istenen ecrimisil miktarı üzerinden peşin harcın ödendiği, sonrasında mahkemece yıkımı istenen yapı değeri üzerinden harcın tamamlatıldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür.
Hâl böyle olunca, öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan dava değeri üzerinden nispi tarifeye göre harcın tamamlatılması, bu koşul yerine getirildiği taktirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir.
Kabule göre de, mahkemece ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verilmekle reddedilen müktar üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmolunmaması isabetsizdir.
Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.