Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/21365 E. 2015/454 K. 15.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21365
KARAR NO : 2015/454
KARAR TARİHİ : 15.01.2015

MAHKEMESİ : CEYHAN SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/09/2014
NUMARASI : 2014/19-2014/782
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 1535 parsel sayılı taşınmazı satmak için davalı idareye başvurduğunu ancak kayıtlar arasında kimlik bilgilerinin tamamının yer almadığı ve tapu kaydında yazılı olduğu şekilde ”….. oğlu ………..” adında başka şahısların da olabileceği bildirilerek işlem yapılmadığını ileri sürerek, kayıt maliki ile aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının iddiasını ispat etmesi gerektiğini aksi takdirde davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın kabulüne dair verilen karar, Dairece; ”… Somut olayda; çekişme konusu taşınmazın davacı adına oluşan tescile dayanak belgelerde ayrıntılı kimlik bilgilerine ulaşılamadığı gözetildiğinde, ………. oğlu ……….. hakkında Nüfus Müdürlüğünden usulüne uygun şekilde bir araştırma yapıldığının söylenemeyeceği, nitekim, ………. Nüfus Müdürlüğünün 8.2.2013 tarihli cevabi yazısında ayrıntılı kimlik bilgileri istenildiği halde mahkemece bu eksiklik yerine getirilmeden sonuca gidildiği, hal böyle olunca, açıklanan ilke ve olgular çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılarak davacı iddiası bakımından dava konusu 1535 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarında maliki olarak görünen “……… oğlu ……………” ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadığının Nüfus Müdürlüğünden sorulması, aynı kimlik bilgilerine sahip kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının gönderilmesi halinde bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorularak, davacının nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmesi ve tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak, tanıklar ve mahalli bilirkişiler taşınmaz başında dinlenilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek karar verilmesinin doğru olmadığı ” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ……………’ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA,Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davalıdan harç alınmasına yer olmadığına,15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.