Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/21268 E. 2015/2913 K. 26.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21268
KARAR NO : 2015/2913
KARAR TARİHİ : 26.02.2015

MAHKEMESİ : ADANA 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2013
NUMARASI : 2012/582-2013/591
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı Kadriye vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …………. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, 11509 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki payını davalı kızı Serap’a, 11518 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki payını davalı kızı Kadriye’ye sehven satış suretiyle temlik ettiğini, satıştan pişmanlık duyduğunu, karşılığında bedel almadığını ileri sürerek tapu iptal ve adına tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı Kadriye, iddianın hukuki bir gerekçeye dayanmadığını ve irade ile beyan arasındaki uygunsuzluk hallerinin mevcut olmadığını, davanın dürüstlük kuralına aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, davalı Serap davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazlardaki pay temliklerinin hataen gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan Kadriye tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı Ö.. Ü..’ın 11518 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 283/17327 payını davalı kızı Kadriye’ye, 11519 ada 1 parseldeki 19/18159 payını davalı kızı Serap’a 27.07.2011 tarihli resmi akitle bizzat satış suretiyle temlik ettiği, davacının çekişme konusu payları sehven temlik ettiğini, başka çocukları da bulunduğunu, yaptığı satıştan pişmanlık duyduğunu ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteğiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
./..

Bilindiği üzere, maddi vakıaları bildirmek taraflara, bildirilen vakıalara uygun kanun hükmünü bularak uygulamak hakime aittir. Öte yandan, tapuda resmi şekilde gerçekleşen bir temliki işlemin iptali, edinenler adına oluşan sicil kaydının geçerli bir hukuki nedene dayanmamasına, başka bir ifade ile yolsuz tescil niteliğinde olmasına bağlıdır.
Somut olayda, davacının davada tapunun iptalini talebine dayanak olarak ileri sürdüğü vakıaların, tapunun iptalini gerektiren herhangi bir sebebe dayalı olmadığı gibi iradeyi ifsad edici herhangi bir nedenin de ileri sürülmediği, iddianın içeriği ve toplanan delillerden davacı tarafından gerçekleştirilen temlikin iradi olduğu bedelin ödenmediği iddiasının ise tek başına tapunun iptalini gerektirmeyeceği açıktır.
Hal böyle olunca, davalı Kadriye hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı Kadriye vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.