Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/21055 E. 2017/2221 K. 27.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21055
KARAR NO : 2017/2221
KARAR TARİHİ : 27.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptal tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, tapu iptal tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 6221 ada (yeni 609 ada) 2 parsel sayılı taşınmazın … 13.Noterliğinden verilen 04/01/1996 tarihli vekaletname ile davalılardan … tarafından diğer davalı …’a 08.01.1996 tarihinde satıldığını öğrendiğini, davalıya vekaletname vermediğini, satışın sahte vekaletname ile yapıldığını ileri sürerek 6221 ada (609 ada) 2 parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, tescilin mümkün olmaması halinde güncel değerinin tazminine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesi sunmamış,vekili ise katıldığı duruşmada gerekli incelemeler yapılsın şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı …, davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davacı ve davacı vekilinin davayı takip etmemesi nedeniyle 22.05.2014 tarihli oturumda dosya işlemden kaldırılmış, 3 aylık süre içerisinde yenilenmediği gerekçesi ile 22.08.2014 tarihi itibari ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davanın 07.06.2013 tarihinde açıldığı, davacı …’in 02.01.2014 tarihinde vefat ettiği, davacı vekilinin (24.03.2014 tarihli Uyap çıktısı yazılı) cevaba cevap dilekçesi ile davacı müvekkilinin vefat ettiğini şifahen öğrendiğini ve müvekkiline ulaşamadığını beyan ettiği, mahkemece 22.05.2014 tarihli celsede HMK 150/1 maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına,22.08.2014 tarihinde ise davanın açılamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 513/2 maddesi, “Vekâletin sona ermesi vekâlet verenin menfaatlerini tehlikeye düşürüyorsa, vekâlet veren veya mirasçısı ya da temsilcisi, işleri kendi başına görebilecek duruma gelinceye kadar, vekil veya mirasçısı ya da temsilcisi, vekâleti ifaya devam etmekle yükümlüdür” hükmünü içermektedir. Bu durumda somut olayda mirasçılara ulaşılamaması nedeni ile vekilin halen yetkisinin bulunduğu gözetilerek temyiz incelemesine geçilmiştir.
6100 sayılı HMK 55.maddesine göre; “Taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir.”
Hal böyle olunca belirtilen madde gereğince, UYAP ortamından alınan nüfus kayıt tablosuna göre 02.01.2014 tarihinde vefat ettiği tespit edilen davacı … mirasçıları tespit edilerek adlarına usulüne uygun şekilde tebligat çıkarılması ve sonucuna göre hareket edilerek karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.