Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/20289 E. 2015/5217 K. 09.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20289
KARAR NO : 2015/5217
KARAR TARİHİ : 09.04.2015

MAHKEMESİ : AKÇAABAT 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/04/2014
NUMARASI : 2012/327-2014/94

Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı, kayden paydaşı olduğu ..parsel sayılı taşınmazın, verici binası ve direği inşa etmek, gidiş geliş yolu tesis etmek suretiyle davalı tarafından kullanıldığını, dava dışı paydaşa ait olan 1/2 payın da harici sözleşme ile kendisine devredildiğini ileri sürerek 01.01.2008-31.12.2012 tarihleri arasındaki haksız kullanım nedeniyle toplam 25.000,00-TL ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, daha iyi kamu yayın hizmeti yapabilmek amacıyla taşınmaz malikleri ya da ilgili kurumların muvafakati ile verici istasyonlarının yapıldığını, davacının 1991 yılından bu yana bu kullanıma herhangi bir itirazı bulunmadığını, dava konusu taşınmazdaki tesislerin 11.11.2009 tarihli yönetim kurulu kararı ile kaldırıldığını, davacının payı kadar ecrimisil isteyebileceğini, taşınmazın kalan kısmının kullanımına engel olunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının kullanımının haksız olduğu, paydaşlardan biri tarafından da dava açılabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan deliller ile; çekişme konusu “tarla ve fındıklık” vasfında 934 parsel sayılı taşınmazın davacı ve dava dışı A. Ç. adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, mahkemece yapılan keşifte saptandığı üzere taşınmazın 124,30 m2’lik kısmının, üzerine tek katlı yapı ve verici istasyonu direği tesis etmek suretiyle davalı idare tarafından kullanıldığı sabittir.
Mahkemece, davalının kullanımının haklı ve geçerli bir nedene dayanmadığı belirlenmek suretiyle ecrimisile hükmedilmesi kural olarak doğrudur. Davalının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
I-Davacı, dava dilekçesinde davalı tarafından kullanılan bina yeri ve verici direğinin bulunduğu alan ile gidiş geliş yolu olarak kullanılan sahanın haksız kullanımı nedeniyle ecrimisil isteğinde bulunmuş olup, mahkemece talep aşılmak suretiyle taşınmazın tamamının getireceği gelir üzerinden belirlenen ecrimisile hükmedilmesi doğru değildir.
II-Davacı, taşınmazın tamamının kullanımının dava dışı paydaş A. Ç. mirasçıları tarafından kendisine bırakıldığını belgeleyen 01.12.2011 tarihli adi yazılı belge ibraz etmiş, davalı bu belgeye karşı çıkmış, davacının sadece kendi payı oranında ecrimisil isteyebileceğini savunmuştur. Mahkemece, bu belge değerlendirilerek ecrimisil istenilen dönemde dava dışı paydaşların gerçekten zilyetliklerini ve kullanım haklarını davacıya devredip devretmedikleri belirlenmek suretiyle davacıya ait olmayan paya ilişkin olarak tespit edilen ecrimisil bakımından bir karar verilmesi gerekirken, bu belgenin doğruluğu ve neyi kapsadığı açıklığa kavuşturulmadan dava dışı paydaşlara ait paylar yönünden de davacı lehine hüküm kurulması isabetsizdir.
III-Davacı, dava dilekçesinde davalının 31.03.2012 tarihinde çekişme konusu taşınmazı terk ettiğini bildirmiş olmasına rağmen 31.12.2012 tarihine kadar davalının işgalinin bulunmadığı dönemle ilgili olarak ecrimisile hükmedilmesi de doğru değildir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.