Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/20051 E. 2017/1408 K. 23.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20051
KARAR NO : 2017/1408
KARAR TARİHİ : 23.03.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakanları … …’nın parsel numaraları dava dilekçesinde belirtilen 69 adet taşınmaza ortaklığın satış yolu ile giderilmesine dair …. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1993/311 E 1994/323 K sayılı kararına istinaden aynı Mahkemenin 1995/3 ihale satış dosyasında gerçekleştirilen ihaleye katılarak ve ihale bedelini yatırarak tek başına malik olduğunu, fakat muris … ….’nın tapuda kendi adına bildirici tescil işlemini gerçekleştirmeden vefat etmesi sonucu taşınmazların eski malikler … … …. ve … … adlarına kayıtlı olarak kaldığını, muris … …. mirasçılarından … ….’ın 27.12.2010 tarihinde mahkeme kararını tapuya işletmek için … Tapu Sicil Müdürlüğüne başvuruda bulunduğunu, fakat Tapu Müdürlüğünün hükmen tescil kararını yerine getirmediğini, bunun yerine tapu kayıtlarında yer alan eski maliklerin akrabası olan … adına 21.02.2011 tarihinde satış işlemini yaptığını, bu satış işleminin yolsuz tescil niteliğinde olduğunu, satış işlemine konu vekaletnamenin de süresinin 10 seneyi geçmiş olması nedeni ile geçersiz olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile davalı … adına haksız ve hukuka aykırı olarak tapunun 21.02.2011 tarih ve 1632 yevmiye numarası ile işlem gören parsel numaraları belirtilen 27 adet taşınmazın tapu kayıtlarının iptali ile kendileri adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, dava konusu taşınmazlar tapuda … … …. ve … … adlarına kayıtlı iken, söz konusu maliklerin mirasçılarının … Noterliğinin 18/06/ 1999 tarih ve 3377 ve 3376 yevmiye no ile 16/06/1999 tarih ve 3322 ve 3323 yevmiye numaralı vekaletnameleri ile vekil tayin ettikleri … oğlu … … tarafından kendisine yapılan satış işlemi ile taşınmazların mülkiyetini iyi niyetli olarak kazandığını, davacıların yolsuz tescil iddiaları doğru olsa bile yapılan satışta davacıların asıl malik olduğunu iddia ettiği … ….’nın tüm mirasçılarının da vekaletnamelerinin bulunduğunu, dolayısı ile yapılan tescilin bu hali ile de yasal olduğunu, ayrıca söz konusu mahkeme kararlarının zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlara ilişkin Tapu Müdürlüğünden gelen müzekkere cevabının incelenmesinde, taşınmazların 2011 yıllarında değişik zamanlarda davacılarca satışının yapıldığı, dolayısıyla davacıların iyi niyetli olmadığı ve kazanıma hak kazanmadıkları gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Ayrıca mahkemece verilen 08.07.2014 tarihli ek karar ile davacıların ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Karar ve ek karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, TMK 701 ve devamı maddeleri gereğince zorunlu dava arkadaşlığı nedeni ile sadece davacıların miras payları oranında istekte bulunarak açtıkları davanın dinlenme olanağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi bu gerekçe ile ve sonucu itibariyle doğru olduğundan davacıların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiye usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.20.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 08.07.2014 tarihli ek kararın temyizine gelince; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 21.02.2014 tarihli ve Esas:2013/1, Karar:2014/1 sayılı kararı ile ilk derece mahkemelerince verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilen kararlara karşı temyiz yolunun kapalı olduğuna karar verildiğinden, 17.07.2014 tarihli temyiz dilekçesinin REDDİNE, 23.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.