Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/19998 E. 2015/4577 K. 01.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19998
KARAR NO : 2015/4577
KARAR TARİHİ : 01.04.2015

MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-

Dava; ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacılar; üzerinde kat mülkiyeti kurulu dava dışı kişilerle birlikte paydaş oldukları .. ada .. parsel sayılı taşınmazın bir bölümüne kaldırım ve yol yapmak suretiyle kamulaştırmasız elatan davalı belediye aleyhine 10.12.2010 tarihinde kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat (bedel) davası açıldığını, ancak elatmanın bu dava öncesine dayandığından uzun yıllardır faydalanamadıklarını ileri sürerek Şubat 2007-Ekim 2010 tarihleri arasındaki dönem için toplam 11.300,00 TL ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; 2942 sayılı Yasanın geçici 6. maddesi uyarınca açılan tazminat davası dışında davacıların ecrimisil talep edemeyecekleri gerekçesi ile davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece “… öncelikle davacılardan … ve ….’in kayıtla ilgilerinin olup olmadığının açıklanması ve kamulaştırmasız elatma dosyasının getirtilip incelenmesi, mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak kamulaştırmasız elatma dava tarihine kadar belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması ” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında sunulan veraset ilamı ile davacılardan … ve …’in aktif dava ehliyetlerinin bulunduğu tespit edilerek elkonulan 89,10 m2 kısımdan davacıların gelir elde etmedikleri gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, bozma kararına uyulmuş olması 4.2.1959 tarih, 13/5 sayılı ve 9.5.1960 tarih 21/9 sayılı İçtihadı Bırleştirme Kararları uyarınca taraflardan biri lehine müktesep hak oluşturacağından ve bu hakkın tanınması kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece davacılar yararına oluşan kazanılmış (usûli müktesep ) hak nazara alınmaksızın bozmadan evvelki karar gibi ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Öte yandan;ecrimisile hükmedilebilmesi için,taşınmazdan davacı tarafın ne şekilde ekonomik gelir elde ettiği hususunun ispatı zorunlu olmadığı gibi haksız olarak kullanılan taşınmazın ekonomik tahsis amacı itibariyle gelir getirmeye özgülenmemiş olması dahi sonuca etkili değildir.
Hal böyle olunca;bozmaya uymakla oluşan kazanılmış hak (usulü müktesep hak) ilkesi dikkate alınarak yukarıda yapılan açıklama ışığında davalının kaldırım yapmak suretiyle işgal ettiği taşınmazdaki 89,10 m2 lik kısmın kiraya verilmesi halinde piyasa koşullarına göre ne kadar bedel getirebileceğini bilirkişi eliyle belirlemek suretiyle davacıların talep ettiği dönemlere ilişkin hakkaniyete uygun ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacılar vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.