YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19909
KARAR NO : 2015/5230
KARAR TARİHİ : 09.04.2015
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2014
NUMARASI : 2010/189-2014/251
Taraflar arasında birleştirilerek görülen ecrimisil, elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Asıl dava ecrimisil, birleştirilen dava elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Davacılar, kayden paydaşı oldukları .. parsel sayılı taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın yapılaşmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, ecrimisile, birleştirilen davaları ile de; aynı iddialarını tekrar ederek elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, yıkım isteği yönünden hüküm tesis edilmeksizın asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu .. parsel sayılı taşınmazda davacıların dava dışı kişiler ile paylı mülkiyet üzere paydaş oldukları kayden sabittir.
Gerçekten de; çekişmeli taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın yapılaşmak suretiyle müdahale ettiği saptanarak, elatmanın önlemesi ve ecrimisil isteklerinin kabulüne karar verilmiş olmasından kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.
Ancak; davacıların, çekişmeli taşınmazda 1/4’er oranda paydaş oldukları ve payları oranında ecrimisil isteğinde bulunabilecekleri gözetilmeden; mahkemece, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak talep aşılmak suretiyle davacılarının payından fazla ecrimisile hükmedilmesi doğru olmadığı gibi ıslah ile davacılar dava tarihinden itibaren faiz isteğinde bulunduklarına göre dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi yerine dönem sonlarından itibaren faiz hükmedilmesi de doğru değildir.
Hâl böyle olunca; davacıların payı oranında belirlenecek ecrimisile dava tarihinden itibaren faiz işletilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Kabule göre de; davacıların birleştirilen davadaki yıkım isteği bakımından olumlu veya olumsuz herhangi bir karar verilmemesi isabetsiz ise de; bu konu taraflarca temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılamamıştır.
Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.