Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/19888 E. 2017/2805 K. 23.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19888
KARAR NO : 2017/2805
KARAR TARİHİ : 23.05.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakan babası …’in maliki olduğu 787 parsel sayılı taşınmazdaki 1/3 payını dava dışı …’u ara malik kullanmak suretiyle davalı oğlu …’ye devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile muris adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, çekişmeli taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını belirterek davanın reddini savunuştur.
Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı … vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 23.05.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı … ve vekili Avukat … geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-
Dosya içeriği ve toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, mirasbırakanın ara malik kullanmak suretiyle yapmış olduğu temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ancak, 4721 sayılı TMK. nın 28. maddesi uyarınca ölümle hukuki şahsiyet son bulur. Diğer taraftan kamu düzenine ilişkin bulunan sicil tutma ilkesi gözetildiğinde hâkimin doğru sicil tutmakla yükümlü bulunacağı da tartışmasızdır. O halde mahkemece dosyada bulunan muris …’e ait veraset ilamına göre davaya konu taşınmaz yönünden tüm mirasçılar adına payları oranında tescil hükmü kurulması gerekirken ölü kişi adına tescil kararı verilmiş olması doğru değildir.
Ne var ki; anılan bu husus yeniden yargılamayı gerekli kılmadığından hükmün 2 fıkrasındaki “Dava konusu … ilçesi 787 parsel sayılı taşınmazın … oğlu … adına kayıtlı olan 1/3 hissesinin iptali ile … ve … oğlu 05/08/1927 doğumlu … TC Kimlik Numaralı muris … adına tapuya tesciline” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak, yerine “Dava konusu … ilçesi 787 parsel sayılı taşınmazın … oğlu … adına kayıtlı olan 1/3 payın iptali ile … ve …’den olma 1927 doğumlu mirasbırakan …’e ait veraset ilamındaki mirasçıları adına miras payları oranında tesciline” ibaresinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.480.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.