Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/19689 E. 2015/3826 K. 19.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19689
KARAR NO : 2015/3826
KARAR TARİHİ : 19.03.2015

MAHKEMESİ : ÇATALCA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2014
NUMARASI : 2011/92-2014/407

Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde, temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacılar, ortak mirasbırakanlarından intikal eden, paydaşı oldukları 100 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tamamının davalılar tarafından kullanıldığını, taşınmazdan yararlanamadıklarını ileri sürerek geriye doğru 5 yıllık kullanım için 9.000,00-TL ecrimisile karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında taleplerini 21.046,50-TL olarak ıslah etmişlerdir.
Davalılar, sadece binaları ikamet amacıyla kullandıklarını, depo ve ahırın davacı Hüseyin tarafından kullanıldığını, davacıların taşınmazdan yararlanmalarına engel olmadıklarını ve intifadan men koşulunun gerçekleşmediğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar 3. Hukuk Dairesince, “Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, taraflar dava konusu taşınmazda paydaştırlar. Paydaşlar (kural olarak) intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi ise, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. İntifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası yemin dahil her türlü delille ispatlanabilir. Bu koşul dava şartı niteliğinde olduğundan gerçekleşip gerçekleşmediğinin mahkemece re’sen araştırılarak saptanması gerekmektedir. Mahkemece, bu husustaki tarafların tüm delilleri toplanarak intifadan men’in gerçekleşip gerçekleşmediğinin re’sen araştırılıp tartışılması ve sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken; kiraya verilebilecek yerlerden olmasını yeterli görerek ecrimisile hükmedilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; bozma ilamına uyulmakla, bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğacağı gibi, yerel mahkemenin kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü de doğacağı açıktır.
Dosya içeriği ve toplanan deliller ile, tarafların kök murisi M.. K..’den intikal eden “kuyusu olan bahçeli kargir ev ve müştemilatı” vasfındaki çekişme konusu 100 ada 4 parsel sayılı taşınmazın, taraf ve dinlenen tanık beyanlarına göre uzun zamandır davalıların murisi A.. K.. tarafından, onun ölümü ile de davalılarca kullanıldığı sabittir.
Ne var ki, mahkemece bozmadan sonra yapılan yargılamada, davacılar vekili tarafından intifadan men koşulunun gerçekleştiğini ispat sadedinde Çatalca Asliye Hukuk Mahkemesinin 1984/278 E-1986/174 K sayılı ecrimisil ve Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesinin 1983/588 E-1985/115 K sayılı ortaklığın giderilmesi dava dosyaları ile 14.4.1978 tarihinde bir kısım davacılar murisi S.. D.. tarafından davalıların murisi Azmi aleyhine çekişme konusu taşınmazın haksız kullanımı nedeniyle yapılan icra takibine dayanılmış ise de; söz konusu dava ve takip dosyalarının akibeti belli olmadığı gibi, dava ve takip tarihlerinden sonra uzun bir zaman geçmiş, bu sürede taşınmazın davalılarca kullanımına sessiz kalınmıştır. Dava tarihine kadar davalıların intifadan men edildikleri tanık beyanları ile de kanıtlanamamıştır.
Bu durumda, dava konusu taşınmazın davalılarca kullanıma zımnen muvafakat edildiğinin kabulü zorunludur.
Hâl böyle olunca, ecrimisil istenilen dönemde (17.7.2007-17.7.2002) davacı tarafça intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.