Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/19127 E. 2017/2734 K. 18.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19127
KARAR NO : 2017/2734
KARAR TARİHİ : 18.05.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, dava konusu 108 ada 1, 109 ada 3, 111 ada 6, 163 ada 28,46, 74 ve 87 parsel sayılı taşınmazların davalılar ile ortak mirasbırakanları …’tan intikal ettiğini, davalılardan …’nın kendilerinin okuma yazma bilmemelerinden faydalanıp hileli davranması sonucu taşınmazlardan kendilerine de verileceği düşüncesiyle aralarında adi yazılı miras taksim sözleşmesi yaptıklarını ve sözleşme uyarınca taşınmazların davalılardan …, … ve … adlarına tescil edildiğini, davacı …’ın bu durumu 11.06.2011 tarihinde öğrendiğini, aynı tarihli ihtarname ile sözleşmeden rücu ettiğini noter aracılığıyla bildirdiğini, davacı …’nin ise ihtarnamede adı geçtiğinden hakkının zayii olmadığını düşündüğünü, hileyi 25.08.2011 tarihinde tapu kayıtlarını incelerken öğrendiklerini, sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürerek davalılar adına kayıtlı tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan …’in tüm mirasçıları adına tescilini istemişlerdir.
Davalılar … ve …, adi yazılı taksim sözleşmesini davacıların bilgisi ve rızaları dahilinde imzaladıklarını, bu sözleşme ile davacıların kullandıkları taşınmazlardaki miras paylarını da onlara devrettiklerini, tapuda yapılan temlik işlemlerinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan … mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı … ve … vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinde değildir, reddine.
Ne varki; dosyada bulunan tapu kayıtlarından ve 31.12.2010 tarihli akit tablosundan davacıların dava konusu 108 ada 1, 109 ada 3, 111 ada 6, 163 ada 28,46, 74 ve 87 parsel sayılı taşınmazlarda bulunan ve kök mirasbırakan babaları … ile mirasbırakan kardeşleri…’tan intikal eden iştirak paylarını davalılarara temlik ettikleri, aynı akitle davalılardan …, … ve …’nın da, 108 ada 1 parsel sayılı taşınmaz dışında kalan dava konusu taşınmazlarda bulunan miras paylarını, davalı … ve davalı …’ya devrettikleri, dava konusu 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamında davalıların; 109 ada 3 ve 111 ada 6 parsel sayılı taşınmazların 7/10’ar payı ile 163 ada 28, 46, 74 ve 87 parsel sayılı taşınmazların ise tamamında davalılardan …, … ve …’nın iştirak halinde malik oldukları, dava konusu 109 ada 3 parsel ile 111 ada 6 parsel sayılı taşınmazın herbirinde davalı …’nın 24.09.2009 tarihli tesis kadastrosu işlemi sonucu 3/10 pay sahibi olduğu, mahkemece, davalı … ve …’ya diğer davalılar …,, … ve … tarafından temlik edilen paylar ile 109 ada 3 parsel ile 111 ada 6 parsel sayılı taşınmazlarda davalı …’nın, kök mirasbırakan …’tan intikal etmeyen 3/10’ar payının da kabul kapsamına alınması doğru değildir.
Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak davacılar tarafından davalılara 31.12.2010 tarihli, 2149 yevmiye numaralı resmi senet ile temlik edilen paylar yönünden tapu iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken, infazda duraksamaya neden olacak biçimde taşınmazların tamamının tapu kayıtlarının iptali ile kök mirasbırakan … mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalılar … ve … vekilinin, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.