Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/18570 E. 2015/455 K. 15.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18570
KARAR NO : 2015/455
KARAR TARİHİ : 15.01.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2012
NUMARASI : 2012/48-2012/342
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı vekili, Eminönü, Cankurtaran Mahallesi, eski 88 parsel, yeni kamu malı sahasının tasarruf hakkı davacı Belediyeye ait olduğu halde davalının haksız yere taşınmazı işgal ettiğini, 19.12.2003 – 13.07.2005 tarihleri arası için işleyen 129.690.-YTL ecrimisilin ödenmesi davalıya ihtar edildiği halde ödeme yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 129.690.-YTL ecrimisil alacağının tahakkuk tarihlerinden itibaren işleyecek kademeli yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, iddiaların doğru olmadığını, dava konusu taşınmaza müdahalesinin olmadığını, bu hususun İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/355 Esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, yalnızca mülkiyeti Hazineye ait 1 ada 15 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünü kira ilişkisine istinaden kullanıp, 2000 yılında da terkettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Yargıtay 3. Hukuk Dairesince; ”… Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri iddiasını ispatla yükümlüdür (TMK.mad.6). Kural olarak ispat yükü kendisine düşen taraf iddiasını dayandırdığı vakıayı ispat ettikten sonra, karşı tarafın o vakıanın doğru olmadığını veya başka bir vakıa nedeniyle hükümsüz kaldığını ispat etmesi gerekir. Buna göre; ispat yükü ilk önce davacıya düşer. Davacı, ecrimisile konu taşınmazın davaya konu edilen dönemlerde davalı tarafından haksız olarak işgal edildiğini ispat etmelidir. Davada; davacı tarafça, ecrimisil istenilen dönemlerde davalı şirketin işgalinin devam ettiğinin çeşitli tarihlerde yapılan tespitler ile belirlendiği, işgal edilen taşınmazın bir kısmında yer alan tesislerin 1.2.2005 tarihinde yıkıldığı ileri sürülmüş ise de, iddianın ispatı için 29.1.2004 tarihli tutanak dışında başkaca bir belge sunulmamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; davaya konu taşınmazın 19.12.2003 – 31.1.2005 tarihleri arasındaki dönemde 1.110 m² lik kısmının, 1.2.2005 – 13.7.2005 tarihleri arasındaki dönemde ise 180 m² lik kısmının davalı tarafça işgal edildiği kabul edilerek ecrimisil hesaplanmış, mahkemece de bu rapora dayanılarak hüküm kurulmuştur. O halde mahkemece, dava dilekçesi ekinde bildirilmiş olmasına rağmen yargılama sırasında davacı tarafça ibraz edilmeyen delillerin (işgal tutanakları, yıkım tutanağı vb.) verilmesi de emredilerek (HUMK. md. 75/3) davacının ecrimisil istenen dönemde işgalin varlığına ilişkin tüm delilleri istenip değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile ecrimisile hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Kabule göre de; davada 1.2.2005 – 14.2.2005 tarihleri arasındaki dönem için ecrimisil talep edilmemiş olmasına rağmen talep aşılarak (bilirkişilerce bu dönem için belirlenen) ecrimisile hükmedilmesi de usul ve yasaya uygun değildir.” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ………………………’ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.176.68.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.