Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/18101 E. 2017/2122 K. 25.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18101
KARAR NO : 2017/2122
KARAR TARİHİ : 25.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 25.04.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat … ile temyiz edilen vekili Avukat …geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil; olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
Davacılar, babaları olan muris Sadık Uysal’ın davaya konu 248 parsel sayılı taşınmazının intifa hakkını üzerinde bırakıp çıplak mülkiyetini mirastan mal kaçırmak amacıyla … Devlet Hastanesi Döner Sermaye Saymanlığına temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptali-tescil, aksi takdirde tenkis isteğinde bulunmuşlardır.
Davalı vekili, satış işleminin geçerli olduğunu, satış bedelinin ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davanın kabulüne dair verilen karar Dairece “ dinlenen tanıklar işlemin satış değil bağış olduğunu ve bedel alınmadığını bildirmişlerse de; davalı, bir resmi kurum olup, bedelin ödendiği dosyadaki bilgi ve belgelerle sabit olmakla, bu resmi belgeler karşısında soyut içerikli olan tanık beyanlarına itibar edilmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca, mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla hareket etmediği, temlikin gerçek satış olduğu gözetilerek davanın reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece Daire bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Gerçekten de, davacıların murisi tarafından yapılan taşınmaz temlikinde mirastan mal kaçırma amacının güdülmediği benimsenerek Daire bozma kararına uyulmak suretiyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacıların öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ancak, dava değerinin 133.922,00-TL olduğu dikkate alınmak suretiyle vekalet ücreti tayin edilmesi yerine davalı yararına fazla vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsizdir. Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir.
Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, mahkeme kararının hüküm kısmının 6. bendindeki “23.392,24 TL” ibaresinin “13.113,67-TL” şeklinde düzeltilmesine ve 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.480.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.