Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/17674 E. 2015/1065 K. 26.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17674
KARAR NO : 2015/1065
KARAR TARİHİ : 26.01.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2014
NUMARASI : 2012/291-2014/91
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı; ……… İlçesindeki dava konusu taşınmazın 19.10.2000 yılında ölen muris (annesi) ………….’dan miras yoluyla intikal ettiğini, miras payının 1/4 olmasına karşın taşınmazdan yararlanamadığını, davalının ikamet etmek suretiyle taşınmazı kullandığını, payı karşılığında bir ödeme yapılmasını defalarca istemesine karşın her hangi bir kira ya da kullanım bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, dava tarihinden geriye doğru beş yıllık süre için 8.000,00 TL ecrimisilin tahsili isteğinde bulunmuş, 07.09.2012 tarihli dilekçe ile de dava konusu taşınmazın Mecidiyeköy Mahallesi, 9094 ada 12 parsel sayılı taşınmaz olduğunu açıklamıştır.
Davalı Vasisi, ………..’ya vasi olarak atandığını, ………….. İlçesi 365 ada 2 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu, davacı ya da mirasbırakanının taşınmazda bir hakkı bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, …………. İlçesi, 365 ada 2 parsel sayılı taşınmaz için dava açıldığı, yargılama devam ederken verilen dilekçe ile dava konusunun değiştirilmek istendiği, ancak kural olarak dava konusu değiştirilemeyeceği gibi davalı tarafın da muvafakatinin bulunmadığı, 2 parsel sayılı taşınmazda ise davacı ya da murisinin paydaş olmadıkları, dolayısıyla davacının ecrimisil davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …………….’nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Bilindiği üzere HMK. 183. maddesi uyarınca tarafların talebi veya mahkeme tarafından resen dava dosyasında bulunan belgelerdeki açık yazı ve hesap hataları, karar verilinceye kadar düzeltilebilir.
Somut olayda, davacı vekili 30.05.2012 tarihli dava dilekçesinde dava konusu taşınmaz olarak ………… İstiklal Mahallesi ……… Sokak No:4/2 dairesinde bulunan 365 ada 2 parseli göstermiş, bu taşınmazın dava dışı Ferihan Kutlu’ya ait olduğunun anlaşılması üzerine bu kez davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 07.09.2012 tarihli dilekçe ile dava konusu taşınmazın Mecidiyeköy Mah. 9094 ada 12 parsel olduğu bildirilmiş, davacı vekili tarafından sunulan ikinci dilekçenin ıslah mahiyetinde olduğu takip eden oturumda beyan edilmiştir.
Davacı vekilinin, davada davaya konu taşınmazı değiştirmesi taşınmazların birbirinden oldukça uzakta bulunmaları ve birbirinden farklı taşınmazlar olması sebebi ile HMK. 183 madde kapsamında maddi hata düzeltmesi sayılamayacağı gibi daire 30.12.2011 gün 2011/9829 E. 2011/14155 K. sayılı ilamında da açıklandığı gibi 1086 sayılı HUMK’un 83 vd. maddeleri ile 6100 sayılı HMK’nin 176 vd. maddeleri uyarınca dava dilekçesinde dava konusu yapılmayan bir taşınmazın ıslah yoluyla dava konusu yapılmasınada yasal olanak bulunmamaktadır.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmediğinden reddi ile, usule yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.50.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 26.01.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalif) (Muhalif)
-KARŞI OY-

Dava, ………. Mahallesi ……….Sokak No:4 Daire:2 Ümraniye adresindeki taşınmaz için 5 yıllık ecrimisil isteğiyle açılmış, davacı vekili 7.9.2012 günlü dilekçesi ile dava ettikleri taşınmazın Mecidiyeköy 9094 ada 12 nolu parsel olduğunu bildirmiş, mahkemece dava dilekçesinde bildirilen taşınmazda davacının ve murisinin payının bulunmadığı, davacının bu taşınmazla ilgili olarak ecrimisil davası açmakta hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden, dava dilekçesinde bildirilen taşınmazla davacının bir ilgisinin olmadığı, dava edilen taşınmazın maddi hata sonucu dilekçede yanlış bildirildiği, ancak sonraki dilekçe ile bu yanlışlığın düzeltildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumun dava konusunun değiştirildiği anlamına gelmeyeceği, dava ekonomisi kuralı da gözetilerek işin esasının incelenmesi için hükmün bozulması düşüncesinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun onama görüşüne katılamıyoruz.
ÜYE ÜYE