Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/17499 E. 2015/1398 K. 28.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17499
KARAR NO : 2015/1398
KARAR TARİHİ : 28.01.2015

MAHKEMESİ : BAYRAMİÇ SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/06/2014
NUMARASI : 2014/179-2014/186
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ………….’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı, Kadastro Mahkemesinin 2001/6 E. 2005/9 K. sayılı ilamında 2 ada 43 (yeni 423 ada 1) parsel sayılı taşınmaz maliklerinin kimlik bilgilerinin eksik yazıldığını, tapu kaydına da karardaki kimlik bilgilerinin yazıldığını ileri sürerek kendisi ile birlikte diğer taşınmaz maliklerinin kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilmesini istemiştir.
Davalıya tebligat yapılmamıştır.
Mahkemece,dosya üzerinden davacının taraf ve dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, böyle bir davayı tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı TMK’nın 702. maddesinin son fıkrası ile ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden, elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan herhangi biri de, tek başına tapuda miras bırakanla ilgili düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu tür davanın, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde,yetkiye dayanılarak dava açan kişinin, aktif dava ehliyeti vardır.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; dava konusu 423 ada 1 parsel sayılı taşınmazda kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen 9 paydaş ……………………..” ile davacının mirasçılık bağlarının olmadığı gibi davayı yetki belgesi ile de açtığına dair herhangi bir belgeye de dosya içerisinde rastlanmamıştır. Bu durumda,anılan 9 kişi yönünden davacının dava açma sıfatı olmadığına göre aktif husumet (sıfat) yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Davacı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine
Davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarına gelince;
Dava konusu 423 ada 1 parsel sayılı taşınmazda kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen davacı “Z.. Y..” ve 25.09.2004 tarihinde ölen babası mirasbırakanı “………………….” yönünden davacının dava açma sıfatı olduğuna göre aktif husumet (sıfat) yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru değil ise de dava 17.8.2013 tarih ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Tapu Sicil Tüzüğü’nün yürürlüğü zamanında 24.06.2014 tarihinde açılmıştır.
Bilindiği üzere, taşınmazların kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Bu talepler, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1027. maddesi çerçevesinde mahkemeye yapılırsa, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 382/2-ç-1 maddesi uyarınca çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür.
Bununla birlikte, 17.8.2013 tarihinde yürürlüğe giren yeni Tapu Sicil Tüzüğü’nün 28. maddesinde, kütük sayfası malik sütununda malikin adı ve soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasının yazılacağı, tüzel kişilerin unvanlarının tam olarak yazılacağı ve paylı mülkiyette pay miktarı, paydaşların adı, soyadı ve baba adından sonraki kısımda, kesirli olarak gösterileceği; 72. maddesinde, tapu sicilindeki değişikliğin hak sahibinin istemine ya da yetkili makam veya mahkeme kararına istinaden yapılabileceği; 74. maddesinde ise, kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde belgelere aykırı basit yazım hatası yapıldığının tespit edilmesi hâlinde, müdür tarafından nedeni düzeltmeler sicilinde açıklanarak, re’sen düzeltme yapılacağı, istem belgesinde yapılan yanlışlık veya eksiklik düzeltilerek belgenin uygun bir yerine yazılmak suretiyle taraflar ve tapu görevlilerince imzalanacağı ve sicilde buna uygun düzeltme yapılacağı, ana veya yardımcı siciller üzerinde yapılmış hata veya eksikliklerin ilgililerce sunulan veya başka idarelerce düzenlenen belgelerden kaynaklanması hâlinde, ilgililerin gerçek durumu kanıtlayıcı belgelere dayalı başvuruları üzerine, istem yevmiye defterine kaydedilerek gerekli düzeltme yapılacağı, kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde belgelere aykırı tescil veya esaslı yazım hatasının düzeltilebilmesi için ilgililerin yazılı olurunun alınması gerektiği, ilgililerden birisinin yazılı oluru olmazsa, bu durum beyanlar sütununda belirtilerek 26.9.2011 tarih ve 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre işlem yapılacağı, yapılacak düzeltmeler hatalı yazımdan sonra hak sahibi olmuş kişilerin hakkını etkileyici nitelikte ise, bu hak sahiplerinin de yazılı olurlarının aranacağı, müdürlüğün, ilgililerin bilgisi dışında yaptığı işlemleri tebliğ etmekle yükümlü olduğu açıklanmıştır.
Öte yandan, Tapu Sicil Tüzüğü’nün 75. maddesi; “(1) Kadastro çalışmalarından kaynaklanan malikin veya hak sahibinin adı, soyadı ve baba adına ilişkin tapu kütüğündeki yazım hataları ilgilisinin başvurusu üzerine;
a) Senetsizden tespitlerde; nüfus kayıt örneği ve taşınmazın bulunduğu belediye veya muhtarlıktan alınacak fotoğraflı ilmühaber,
b) Kayda dayalı tespitlerde; dayanağı kayıt ve belgeler,
incelenmek ve gerektiğinde tanık ve varsa tespit bilirkişileri dinlemek ve zeminde inceleme yapmak suretiyle istemin gerçek hak sahibinden geldiği belirlenirse, istem yevmiye defterine kaydedilerek düzeltilir.
(2) Zeminde inceleme, kadastro müdürlüğü teknik personeli ile birlikte yapılır ve inceleme neticesinde teknik rapor düzenlenir. Zeminde incelemede, komşu parsel malikleri, muhtar ve diğer ilgililer dinlenir; vergi kaydı ve diğer her türlü bilgi ve belgeden yararlanılır.
(3) Tapu sicilindeki bilgilerin güncellenmesi ve eksikliklerin giderilmesinde de yukarıdaki fıkralar uygulanır.
(4) Bu madde hükümleri uyarınca kayıt düzeltmeleri için müdürlüklere başvuru yapılması zorunludur.” düzenlemesini içermektedir.
Diğer taraftan, Tüzüğün 26. maddesine göre de, mevzuat ve bu Tüzükte yer alan hükümlere uygun olmayan ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1011 inci maddesine göre geçici tescil şerhine de imkân bulunmayan istemlerin geciktirilmeden, gerekçesi, itiraz yeri ve süresi de belirtilmek suretiyle reddedileceği, ret kararının, istem sahibine elden veya 11.2.1959 tarih ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edileceği ve ret kararına, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde müdürlüğün bağlı bulunduğu bölge müdürlüğüne, bölge müdürlüğünün kararına karşı da tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Genel Müdürlüğe itiraz edilebileceği belirtilmektedir.
Yukarıda açıklanan yeni Tapu Sicil Tüzüğü hükümleri ve özelikle 75. maddesi nazara alındığında, tapu müdürlüklerine oldukça geniş yetkiler verilerek tapudaki hataların daha kısa bir sürede, idari yoldan düzeltilmesine imkân verildiği ve kayıt düzeltmeleri için öncelikle müdürlüklere başvuru yapılmasının zorunlu tutulduğu görülmektedir.
Bu nedenle, yeni Tapu Sicil Tüzüğünün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği 17.8.2013 tarihten itibaren, ilgililerin mahkemeye müracaat etmeden önce, ilk olarak tapu müdürlüklerine yukarıda açıklanan prosedüre uygun şekilde başvurması kaçınılmaz olup, değinilen prosedür izlenmeden mahkeme önüne getirilen davanın dinlenebilme olanağı yoktur.
Hal böyle olunca,kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen davacı “………..” ve ………… “……….” yönünden mahkemece verilen ret kararı açıklanan gerekçe ile sonucu itibariyle doğrudur. Davacı vekilinin temyiz itirazı yerinde değildir, reddiyle; usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.50.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 28.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.