YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17151
KARAR NO : 2016/5246
KARAR TARİHİ : 28.04.2016
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, dava dışı kızı …’nin eşinin, taşınmazını elinden alacağı konusunda tehdit etmesi sebebi ile taşınmazını ona kaptırmamak amacıyla kayden maliki olduğu kat mülkiyeti kurulu 211 ada 14 parseldeki 3 nolu meskenini davalı kızına satış göstermek suretiyle devrettiğini, ancak karşılığında herhangi bir bedel almadığını, kızı ve damadı boşandıktan sonra taşınmazın iadesini talep ettiği halde davalının kabul etmediğini belirterek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, iddiaların doğru olmadığını, davada inanç sözleşmesine dayanılması sebebi ile iddianın yazılı delille ispatlanması gerektiğini, böyle bir belge de sunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, işlemin inanç sözleşmesine dayalı olması nedeniyle yazılı delille kanıtlanabileceği, ancak davacı tarafça herhangi bir yazılı delil ibraz edilmediği, yemin teklif etme hakkından da vazgeçtiği gerekçesi ile kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 74. maddesi hükmü gereğince davacı vekilinin vekaletnamesinde; ”yemin teklif etme konusunda” özel yetkisi mevcut değil ise de, davacı asilin dava dilekçesinde yemin deliline açıkça dayandığı, vekilinin, davalı tarafa yemin teklif ettiği 06.05.2014 tarihli celsede ve yine yemin delillinden vazgeçtiğini bildirdiği 10.07.2014 tarihli celsede davacı asilin hazır olduğu ve bu hususlara karşı çıkmadığı, ne var ki, yemin deliline dayanan davacı tarafın yemin metnini 19.02.2014 havale tarihli dilekçe ile evrak arasına sunduğu, vekaletnamesinde ”yemini kabul” konusunda özel yetkisi bulunan davalı vekilinin 06.05.2014 tarihli celsede, yemin teklifini kabul ederek, davalıyı gelecek celse hazır edeceğini bildirdiği, 6100 sayılı HMK’nın 227/2. maddesi hükmü gereğince; ”Yemin teklif olunan kimse, yemini edaya hazır olduğunu bildirdikten sonra, diğer taraf teklifinden vazgeçerek başka bir delile dayanamaz ve yeni bir delil de gösteremez” hükmü karşısında davacı tarafın son celse yeniden yemin teklifine dayandığını bildirmiş olmasının
sonuca etkili olmadığı gözetilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizik yoktur. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.00.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.