Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/1674 E. 2015/5346 K. 13.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1674
KARAR NO : 2015/5346
KARAR TARİHİ : 13.04.2015

MAHKEMESİ : HATAY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2013
NUMARASI : 2012/305-2013/468

Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve karşı davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım, karşı dava tazminat isteklerine ilişkindir.
Davacı-karşı davalı, kayden Maliye Hazinesine ait olan çekişme konusu 193 parsel sayılı taşınmazın 13.05.2003 tarihinde mezarlık yeri olarak kullanılmak üzere Antakya Belediye Başkanlığı’na tahsis edildiğini ve yer tesliminin yapıldığını, davalıların taşınmazı zeytin ağacı dikmek suretiyle işgal ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve ağaçların kaldırılmasına karar verilmesini istemiş, karşı davanın reddini savunmuştur.
Davalı-karşı davacılar, dava tarihi itibarıyla taşınmazı tahliye ettiklerini, davacı tarafın işgale rıza gösterdiğini, davadan önce tahliye konusunda ihtar ve talepte bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlar, karşı davalarında ise taşınmazdan tasarruf ettikleri süre boyunca zaruri ve faydalı masraflar yaptıklarını ileri sürüp tazminat isteğinde bulunmuşlar, davalı Ali; davacının iddialarının doğru olduğunu, taşınmazın bir kısmına zeytin ağacı dikmek suretiyle tasarruf ettiğini, ancak yapılan ihtardan sonra işgale son verdiğini savunmuş, diğer davalılar savunma getirmemiştir.
Mahkemece, davalı-karşı davacılar ile davalıların herhangi bir üstün hakka dayanmadan taşınmaza haksız olarak el attıkları gerekçesiyle asıl davadaki elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne, taşınmazın mezarlık yeri olarak tahsis edildiği 13.05.2003 tarihinden önce dikilen ağaçlar yönünden davalı-karşı davacıların iyiniyetli oldukları gerekçesiyle karşı davadaki tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu .. parsel sayılı taşınmazın 01.09.1935 tarihli tesis kadastrosu ile davacı-karşı davalı Maliye Hazinesi adına tescil edildiği, Milli Emlak Müdürlüğünün 13.05.2003 tarihli kararı ile taşınmazın mezarlık olarak kullanılmak üzere Antakya Belediye Başkanlığı’na tahsis edildiği, taşınmaz üzerinde bilirkişi raporunda belirtilen kısımlarda zeytin ağaçlarının dikili olduğu ve bu kısımlarda davalılar ile davalı-karşı davacıların tasarruf ettikleri anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; bir kimse başkasının fidanını kendi arazisine ya da kendisinin veya bir üçüncü kişinin fidanını başkasının arazisine dikerse, başkasının malzemesini kullanarak yapılan yapılara veya taşınır yapılara ilişkin hükümler bunlar hakkında da uygulanır (TMK 729. md.). Malzeme sökülüp alınmazsa arazi malikleri, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür.
14.02.1951 tarih ve 1949/17-1951/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca talep edilebilecek tazminat miktarının belirlenmesinde davalı-karşı davacıların iyi niyetli olup olmadığının mahkemece kendiliğinden göz önünde tutulması gerekir.
Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; ağaçların ne zaman ve kim tarafından dikildiği, deliceden aşılama olup olmadığı, fidan olarak dikilip dikilmediği tespit edilmemiştir.
Hâl böyle olunca; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesi gereğince, öncelikle ağaçların kim tarafından dikildiği konusunda davanın aydınlatılması için davalı-karşı davacılara açıklama yaptırılması, ziraat mühendisi bilirkişiye ağaçların kaç yaşında olduğunun tespit ettirilmesi, TMK’nın 723-729. maddeleri gereğince davalı-karşı davacıların iyiniyetli olup olmadıklarına göre 4706 sayılı yasanın 5/son maddesi de gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Davalı-karşı davacılar ile davalıların temyiz itirazlarına gelince;
Davalı-karşı davacılar ile davalı Ali yargılama sırasında sunmuş oldukları dilekçelerinde ve beyanlarında dava tarihinden önce taşınmazdan el çektiklerini ve taşınmazı ecrimisil ödemek suretiyle tasarruf ettiklerini savunmuşlardır.
Ne var ki, mahkemece bu savunma doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılmadan elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
O halde; yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, mahallinde yeniden keşif icra edilerek uzman bilirkişilerden denetime açık, gerekçeli ve bilimsel verilere uygun rapor alınması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Tarafların temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.