Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/16729 E. 2016/10423 K. 17.11.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16729
KARAR NO : 2016/10423
KARAR TARİHİ : 17.11.2016

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL

Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar ve davalı … vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacılar, kayden paydaşı oldukları 69, 243, 258, 284, 312, 314, 353, 559, 855 ve 996 parsel sayılı taşınmazları 10 yılı aşkın bir süredir davalıların ekip biçtiklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve geriye dönük 5 yıl için toplam 3.000,00 TL ecrimisile karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında 69, 559 ve 855 parsel sayılı taşınmazlar bakımından davadan vazgeçerek, toplam 20.909,00 TL ecrimsilin tahsili isteğinde bulunmuşlardır.
Davalılar, dava konusu taşınmazları kiracısı sıfatıyla kullandıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 69, 559 ve 855 sayılı parseller hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, diğer parseller bakımından, davalıların taşınmazları haksız olarak kullandıkları gerekçesiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacıların çekişme konusu taşınmazlarda paydaş olduğu, davalıların dava konusu taşınmazları dava dışı bir kısım paydaşlardan pay ve paydaş çoğunluğu olmadan kiraladıkları, 3.kişi konumunda olan davalıların çekişme konusu taşınmazların tamamına yönelik elatmalarının önlenmesine karar verilmesinin istenildiği, taşınmazların keşfen belirlenen toplam değerinin 188.005,30 TL olduğu anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 6100 sayılı HMK’nın 120 (1086 sayılı HUMK’un 413.) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri olacağı kuşkusuzdur (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK).
Ne var ki, elatmaya konu yerlerin değeri 2.000,00 TL gösterilmek suretiyle ve bu değer üzerinden harç ödenmek suretiyle davanın açıldığı, keşfen belirlenen değer yönünden eksik harç yatırılmadığı gibi, yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür.
Hâl böyle olunca, öncelikle davada ileri sürülen el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan taşınmazların tamamının değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir.
Tarafların temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.