Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/15678 E. 2016/10359 K. 15.11.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15678
KARAR NO : 2016/10359
KARAR TARİHİ : 15.11.2016

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.11.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden gelmedi, temyiz edilen vekili Avukat … geldi, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Asıl ve birleştirilen davalar muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar, ortak miras bırakanları …’in maliki olduğu … ada … parsel sayılı taşınmazın mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla oğlu olan davalı …’e 24/12/2004 tarihinde görünürde satış yoluyla devrettiğini, murisin 08/07/2007 tarihinde öldüğünü, temlikin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile muris adına döndürülmesini istemişler, 21/07/2009 tarihli ıslah dilekçeleri ile tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalı, çekişmeli taşınmazı uzun yıllar ekip biçtiğini, muris annesi ile babasına yıllarca bakması nedeniyle çekişmeli taşınmazın gerçek değerinin çok az altında kendisine devredildiğini, davacıların bu durumu bilmesi nedeniyle muris anne ve babasından kalan tüm taşınmazları yazılı miras taksim sözleşmesi ile paylaştıklarını ve çekişmeli taşınmazın kendisine bırakıldığını, devir işleminin denkleştirme amacı taşıdığını beyan ederek davanın reddine savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına miras payı oranında tesciline karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gözetilerek davanın kabul edilmesi kural olarak doğrudur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir,
Reddine.
Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nin 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmüne yer verilmiştir.
Mahkemece anılan hüküm gözardı edilerek, asıl davayı …, …, … ve …, birleştirilen davayı ise …, …,… ve … açtığı hâlde, usûlünce dava açmayan …’in kararda davacı olarak gösterilmesi ve infazda tereddüt yaratacak şekilde hükümde davacılar adına miras payları oranında tescile karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, davacılar adına miras payları oranında iptal ve tescile karar verildiği halde hangi veraset ilamının hükme dayanak gösterildiğinin açıkça yazılmaması da hatalıdır.
Hâl böyle olunca, dava açan mirasçılar yönünden muris…’in veraset ilamındaki payları oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.