Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/14852 E. 2016/10485 K. 22.11.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14852
KARAR NO : 2016/10485
KARAR TARİHİ : 22.11.2016

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 22.11.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat … geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı … vekili Avukat, davalı … vekili Avukat gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, miras bırakanı…’nin 98 yaşında iken oğlu olan davalı …’ye çekişmeli 102 ada 168 parsel sayılı taşınmazı satması için vekâlet verdiğini, davalı …’nin de muvazaalı bir bedel ile çekişmeli taşınmazı diğer davalı …’e çok düşük bir bedeller sattığını, davalı …’in kötü niyetli olduğunu, temlik işlemindeki amacın mirasçılardan mal kaçırma olduğunu, davalı …’nin vekâlet görevini kötüye kullandığını, satış bedelinin murise ödenmediğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir.
Davalı …, muris… ile anlaşarak yeni bir yatırım yapmak amacıyla çekişmeli taşınmazı toplam 85.000,00 TL ödeyerek aldığını, tüm aşamalarda muris ile pazarlık yapıldığından vekâletin kötüye kullanıldığından bahsedilemeyeceğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, resmi senette taraf olmadığından öncelikle aleyhine açılan davanın … reddini, aksi takdirde muris ile diğer davalının satış konusunda anlaştığını, kendisinin sadece vekâleten çekişmeli taşınmazı devrettiğini, temlikin gerçek olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayandığı ve muris….’in tüm mirasçılarının davaya dahil edilmeden eldeki davanın açılamayacağı gerekçesiyle davanın usulden reddine kadar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nın 140/3. maddesinde; ‘’ Ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür. ‘’ hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden eldeki davada muris muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı, kaldı ki mahkemece ön inceleme duruşmasında; “HMK 140.maddesi gereğince yapılan incelemede; davanın muvazaa nedeniyle tapu iptali tescil talebi olduğu, davacı tarafın davacının murisinin muvazaalı suretle tescili yaptığı, 7 ay sonra vefat ettiğini iddia etmesine karşı davalı tarafların husumet yönünden itirazda bulunduğu, ayrıca usulüne uygun vekaletname ve sağlık raporu doğrultusunda noterden alınan vekaletname ve belediye rayiç bedeli üzerinden satışın yapılması nedeniyle muvaza ididasını kabul etmediği anlaşıldı… ‘’ saptaması karşısında tahkikatın muris muvazaası hukuksal nedeni üzerinde durularak yürütülmesi gerektiği açıktır.
Hâl böyle olunca, mahkemenin ön inceleme tutanağında tespit ettiği hukuksal neden ve 6100 sayılı HMK’nın 140/3. maddesindeki açık düzenleme karşısında muris muvazaası hukuksal nedeni üzerinde durularak toplanan ve toplanacak deliller ile bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.12.2015 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.350.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.