Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/14272 E. 2016/10487 K. 22.11.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14272
KARAR NO : 2016/10487
KARAR TARİHİ : 22.11.2016

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL

Taraflar arasında birleştirilerek görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davaların ıslah edilen miktarlar üzerinden kabulüne ilişkin olarak verilen karar dahili davalı … tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli, diğer dahili davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 22.11.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden dahili davalı …, dahili davalı …, dahili davalı … ile temyiz edilen davacılar kendi adına asaleten ve… ve…’a velayeten … vekili Avukat….geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden dahili davalı … vekili Avukat, dahili davalı …, temyiz edilen davacılar … varisleri vekili Avukat gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Asıl ve birleştirilen davalar, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
Asıl davada davacılar, paydaşı oldukları 1901 parsel sayılı taşınmazı diğer paydaş davalı …’ın kiraya vermek suretiyle kullandığını, paylarına karşılık gelir elde edemediklerini ileri sürerek dava tarihinden geri dönük 5 yıllık dönem için 10.000,00.-TL ecrimisilin davalıdan alınmasını istemiş, 10/03/2011 tarihli dilekçeleri ile ecrimisil isteklerini 100.000,00.-TL olarak ıslah etmişlerdir.
Birleştirilen davada davacı, paydaşı olduğu 1901 parsel sayılı taşınmazın kardeşi olan diğer paydaş davalı … tarafından oğlu …’a kullandırıldığını, payına karşılık kira gelirinden yararlanamadığını ileri sürerek 01/01/2006 – 01/03/2010 tarihleri arasındaki dönem için payına düşecek ecrimisilin davalıdan alınmasını istemiş, 30/04/2012 tarihli dilekçe ile ecrimisil isteğini 95.000,00.-TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı …, çekişme konusu taşınmazı bizzat kullanmadığı gibi semerelerinden de yalnızca kendisinin yararlanmadığını, taşınmazın kiraya verilmesi sonucu elde edilen gelirden masraflar düşüldükten sonra kalan miktarı aile bireylerine dağıttığını, ecrimisil istenemeyeceğini bildirip davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
Mahkemece, davacıların paylarına karşılık kira geliri elde edemediği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların ıslah edilen miktarlar üzerinden kabulüne karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde dahili davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, çekişme konusu bahçeli kargir pansiyon niteliğindeki 1901 parsel sayılı taşınmaza davacılar, davalı ve dava dışı kişilerin paylı mülkiyet üzere malik oldukları kayden sabittir.
Hemen belirtilmelidir ki, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir.
Somut olayda, dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Davacılar çekişmeli taşınmazın davalı tarafından kiraya verildiğini ve paylarına karşılık gelir elde edemediklerini ileri sürmüşler, davalı ise kira sözleşmesi ve makbuzlar ibraz ederek davacıların paylarına karşılık ödeme yaptığı savunmasını getirmiştir. Davalı tarafça dosyaya ibraz edilen kira sözleşmesi ve makbuzların incelenmesinde çekişme konusu 1901 parsel sayılı taşınmazın davalı …’ın 01/06/2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile dava dışı…’a kiraladığı ve davacılar … ile…’a ödemelerde bulunulduğu, yine davalı tarafın isteği ile dosyaya giren…Bankasının 10/02/2009 tarihli cevabi yazısı ve ekli hesap hareketlerini gösterir müşteri hesap ekstresi uyarınca davacı …’ın hesabına davalı … tarafından muhtelif tarihlerde para yatırıldığı anlaşılmıştır.
Ne var ki, mahkemece talep edilen ecrimisil dönemi ile 01/06/2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin kapsadığı dönem ve yerler gerekçeli kararda tartışılmamış, yine davalı tarafın çekişmeli taşınmaza ilişkin davacılara yaptığını savunduğu ödemeler açıklığa kavuşturulmamıştır.
Hâl böyle olunca, 01/06/2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin ve talep edilen dönem ile anılan kira sözleşmesinin kapsadığı dönemin yerinde tartışılması, ibraz edilen ve getirtilen ödemelere ilişkin belgelerin açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Dahili davalıların temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.12.2015 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden dahili davalılar vekili için 1.350.00.-TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.