YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11750
KARAR NO : 2014/15499
KARAR TARİHİ : 13.10.2014
MAHKEMESİ : İSTANBUL 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2014
NUMARASI : 2012/12-2014/134
Taraflar arasında görülen elatamanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatamanın önlenmesi isteminin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ve ecrimisil talebinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ….raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı, kayden maliki olduğu dava konusu 994 ada 49 parsel sayılı taşınmazın davalı şirket tarafından baz istasyonu kurulmak suretiyle haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın kullanıldığını ileri sürerek el atmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiş, elatmanın önlenmesi isteminin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ve ecrimisil talebinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince ecrimisil yönünden temyiz edilmiş ve karar 3. Hukuk Dairesince; “… benzer nitelikteki yerlerin işgal tarihindeki kira paraları araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek yeniden oluşturulacak bilirkişiler marifetiyle inceleme yapılmak suretiyle, dava konusu taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve mevcut kullanım durumu gözetilerek, işgal tarihindeki getirebileceği ecrimisil miktarını belirlemek ve alınacak rapor doğrultusunda karar vermek …” gerektiğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda e crimisil isteminin kabulüne ve elatmanın önlenmesi isteminin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamı uyarınca inceleme yapılarak ecrimisile hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
ancak, tapu kayıtlarının incelenmesinde davacının 2002 yılında taşınmazda satın alma yoluyla pay edindiği, 12.03.2008 tarihinde de taşınmazın tam maliki olduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca davacının, 2004 yılından itibaren ecrimisil istediği gözetilerek belirlenen ecrimisilden 12.03.2008 tarihine kadar davacının payı oranında hükmedilmesi, 12.03.2008 tarihinden itibaren de dava tarihine kadarki dönem için tam malik olduğu gözetilerek hesaplama yapılması gerektiği halde bu hususun göz ardı edilmesi doğru olmadığı gibi tahakkuk tarihleri gözetilerek dönem sonları itibari ile yasal faize hükmedilmesi gerekirken ticari faizin hüküm altına alınması, ayrıca davanın 13.03.2009 tarihinde açıldığı gözetilmeden dava tarihinden sonraki dönemi de kapsayacak şekilde ecrimisile hükmedilmesi de isabetsizdir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.