Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/10510 E. 2015/11089 K. 29.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10510
KARAR NO : 2015/11089
KARAR TARİHİ : 29.09.2015

MAHKEMESİ : MERSİN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/12/2013
NUMARASI : 2011/651-2013/676
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ………..’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Davacı, paydaşı olduğu 1375 parsel sayılı taşınmaza, komşu 109 parsel sayılı taşınmaz maliki davalının duvar çekmek ve avlu kapısı yapmak suretiyle haksız müdahalede bulunduğunu ileri sürerek el atılan kısma müdahalenin önlenmesini ve yapıların yıkımını istemiştir.
Davalı, iki parsel arasında doğal sınır bulunduğunu gerçek durumun keşifte ortaya çıkacağını ve taşkın inşaatın tespiti halinde temliken tescil def’inde bulunarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, el atmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, tel çit ve çiçekliğin kal’ine, karavanın kaldırılmasına karar verilmiş. Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1375 parsel sayılı taşınmazda davacının kayden paydaş, komşu 109 parsel sayılı taşınmazın da davalıya ait olduğu, yapılan uygulamada davalının taşınmazının davacının paydaşı olduğu taşınmaza 269,54 m² tecavüzü olduğu saptanmıştır.
Türk Medeni Kanunu’nun 683. maddesinde; malikin, malını haksız elinde bulunduran kişiye karşı her türlü haksız el atmanın önlenmesini dava edebileceği beilrtilmiştir. Somut olayda; davalının davacı taşınmazının 269,54m²’lik kısmına duvar, tel çit ve kapı yapmak suretiyle el attığı saptanarak haksız müdahalenin önlenmesine kararı verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nun 26. madde hükmü gereğince; hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Ne var ki, dava dilekçesinde, elatmanın önlenmesi ile duvar ve havlu kapısının yıkımı talep edildiği halde mahkemece, tek katlı bahçıvan evi ve iki katlı betonarme bina ile ilgili dava bulunmamasına rağmen bu yapılardan davalının elatmasının önlenmesine ve yapıların yıkımı talebinin reddine karar verilerek talepten fazlasına hükmedilmesi doğru değil ise de temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.
Öte yandan; çekişme konusu 1375 parsel sayılı taşınmazda davalının kayıtla ilgisi bulunmadığı halde davalının mutlak el atmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken davacı payı oranında el atmanın önlenmesine karar verilmesi doğru değildir.
Davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.