Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/10498 E. 2015/12645 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10498
KARAR NO : 2015/12645
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

MAHKEMESİ : ANTALYA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2013
NUMARASI : 2013/206-2013/553

Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi S..A.’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı, davalı ile müştereken malik oldukları 1036 ada 23 parsel sayılı taşınmazda yer alan 21 nolu bağımsız bölümün 10 yıl önce boşanmalarından bu yana davalı tarafından kullanıldığını, davalının payı karşılığı kendisine kira ödemekten kaçındığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık 15.000,00 TL’lık ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, boşanmadan sonra kendisinin bu dairede bir ömür boyu oturmaya devam edeceği konusunda davacı ile haricen anlaştıklarını, şimdiye kadar konutta oturmasına davacının ses çıkarmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının payına vaki elatmanın önlenmesi isteği bakımından davanın kabulüne, ecrimisil isteğinin ise intifadan men koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından ecrimisile hasren temyiz edilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1036 ada 23 parsel sayılı arsa üzerindeki 21 no’lu bağımsız bölüm meskenin 1/2’şer paylarla davacı ve davalı adlarına kayıtlı olduğu, karı-koca olan tarafların 26.6.1990 tarihinde boşandıkları, davalının kabulü, tanıkların beyanı, keşif ve bilirkişi raporuna göre taşınmazın tamamını davalının ikamet etmek suretiyle kullandığı tespit edilmek suretiyle davacının payına yönelik elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmiş olması doğrudur.
Hemen belirtilmelidir ki, dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmaz yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı).
25.5.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay’ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Yukarıdaki ilkeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 22.7.2010 tarihinde ortaklığın giderilmesi davası açıldığı bildirildiğine göre, ortaklığın giderilmesi dosyasının getirtilip incelenmesi, ortaklığın giderilmesi davasındaki dava dilekçesinin davalıya tebliğ tarihine kadar geçen dönem için muvafakate dayalı olarak kullanıldığının benimsenmesi, ortaklığın giderilmesi davasındaki dava dilekçesinin tebliği tarihi ile eldeki davanın dava tarihi arasındaki dönem için davalının ecrimisilden sorumlu tutulması gerektiği açıktır.
Hâl böyle olunca, davacı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davasında dava dilekçesinin davalıya tebliğ tarihinden eldeki davanın dava tarihine kadar geçen dönem için belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacı tarafın bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.