Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2013/21430 E. 2015/8091 K. 02.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21430
KARAR NO : 2015/8091
KARAR TARİHİ : 02.06.2015

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2013
NUMARASI : 2012/315-2013/418

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakanı babası Hüseyin’in 13 parsel sayılı taşınmazda bulunan bir daireye karşılık gelen payını davalı eşi Emine’ye, bir dubleks daire ve bir dükkanın yarısına karşılık gelen payını da davalı oğlu Mustafa’ya satış suretiyle temlik ettiğini, Mustafa’nın aldığı payı diğer davalı Mehmet’e devrettiğini, temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalılar Mustafa ve Emine; mirasbırakanın paylaştırma amacıyla temlikler gerçekleştirdiğini, mal kaçırma amacının bulunmadığını, davalı Mehmet; taşınmazı iyiniyetle iktisap ettiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar; Dairece; mirasbırakanın asıl amacının davalılar Emine ve Mustafa’nın terekeden daha fazla yararlanmasını sağlama olduğu, yani mal kaçırma iradesi taşıdığı, davalı Emine’ye yapılan temlik nedeniyle açılan davanın kabulüne, ikinci el konumundaki davalı Mehmet yönünden ise değinilen ilkeler çerçevesinde tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delillerin toplanması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonunda; temliklerin muvazaalı olduğu ve davalı Mehmet’in de Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı Mustafa ve davalı Mehmet vekilleri tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 02.06.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı M.. A.. vekili Avukat F..H..E.. ile temyiz edilen vekili Avukat N..C.. geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davalı M.. G.. vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Özellikle; hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda araştırma yapılarak davalılar Emine ve Mustafa’ya yapılan temliklerin muvazaalı ve mal kaçırma amaçlı olduğu, Mustafa’dan pay temellük eden davalı Mehmet’in de taşınmazda pay satın almasına rağmen vaziyet etmediği, payını satmasına rağmen dairede davalı Mustafa’nın kızının oturduğu, dolayısıyla davalı Mehmet’in Türk Medeni Kanunu’nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı saptanarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında isabetsizlik yoktur.
Ne var ki; Türk Medeni Kanununun 28. maddesi hükmü uyarınca ölümle şahsiyetin son bulacağı gözetilmeksizin ölü kişi adına tescile karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ve öte yandan murisin eşi davalı Emine’nin de yargılama sırasında öldüğü gözetilerek; hükmün 1. Bendindeki “… Muris H..A.. adına Tapuya Tesciline” ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine “anılan payların 1/2’şer oranda davacı ve davalı Mustafa adına tesciline” ibaresinin yazılmasına, davalı Mustafa ve davalı Mehmet’in bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi hükmün bu şekliyde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alının peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edenlerden alınmasına, 02.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.