Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2013/19251 E. 2014/5958 K. 19.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19251
KARAR NO : 2014/5958
KARAR TARİHİ : 19.03.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/05/2013
NUMARASI : 2013/48-2013/163

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil olmazsa tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..’ün raporu okundu,açıklamaları dinlendi,gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile tescil olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
Mahkemece,tapu iptal ve tescil isteği yönünden 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı;tenkis isteği bakımından ise TMK.nun 565/3. bendi gereğince murisin bağışı ölümünden 1 yıl öncesinden daha evvele ait olduğu ve bağıştan dönmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden;miras bırakan M.A.B.’nın 26.08.2007 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak çocukları davacılar Emine ve Azime ile gelini davalı Leyla ve torunu davalı Mehmet Ali’yi bıraktığı,çekişme konusu 2766 ada 1 parselde bulunan 8 nolu bağımsız bölümü mirasbırakanın satıcı dava dışı O. Y.’ın vekili sıfatıyla davalılar murisi oğlu Hamit’e 25.01.1990 tarihinde sattığı anlaşılmaktadır.
Davacılar, anılan temlikte bedeli murisin 18.01.1990 tarihli harici sözleşme ile ödediğini iddia ederek eldeki davayı açmışlardır.
Miras bırakanın bedelini üçüncü kişiye ödeyerek sicil kaydının davalı adına tescilinin sağlanması gizli bağış (elden bağış) niteliğinde olup, 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı tevhidi içtihadın uygulama yeri olmadığı gözetildiğinde mahkemece tapu iptali ve tescil isteğinin reddine karar verilmiş olması doğru olduğundan, davacılar vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.
Davacılar vekilinin tenkis davasına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, Mirasçılık ve mirasın geçişi miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 s. Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 17) Miras bırakan 1.1.2002 tarihinden önce ölmüşse 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin, 1.1.2002 tarihinden sonra ölmüşse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümleri uygulanır. 4721 S. TMK. 565/3 ve 4. maddelerinde miras bırakanın ölüm tarihinden önceki bir yıl içerisinde yaptığı bağışların ölüme bağlı tasarruflar gibi tenkisi tabi tutulacağını, bir yıl öncesine ait bağışlarda ise miras bırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık temliklerinin tenkise tabi olacağını hükme bağlamıştır.
Somut olaya gelince;Miras bırakan Mehmet Ali 26.08.2007 tarihinde ölmüştür. Ölümünden 17 yıl 7 ay 1 gün önce dava konusu taşınmaz 3. kişi tarafından 25.01.1990 tarihinde oğlu (davalıların murisi) Hamit’e satılmıştır.Davalı adına tapuya kayıt edilen davaya konu taşınmazın satış bedelinin muris tarafından ödendiği tüm dosya kapsamı ile sabittir.Esasen bu olgu mahkemenin de kabulündedir.
Nevarki;mahkemece, yapılan temlikin saklı payı zedelemek kastıyla yapılıp yapılmadığı hususu tartışılmamış ve değerlendirilmemiştir.
Hal böyle olunca, Hamit’e yapılan temlikin saklı payı zedeleme kastıyla yapılıp yapılmadığının toplanan ve toplanacak olan deliller ile birlikte değerlendirilip sonucuna göre tenkis isteği hakkında karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacılar vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlere hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.