Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2013/19163 E. 2014/5995 K. 19.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19163
KARAR NO : 2014/5995
KARAR TARİHİ : 19.03.2014

MAHKEMESİ : BODRUM 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2013
NUMARASI : 2010/305-2013/294

Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı M.. A.. vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..’nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil; olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakanın çekişme konusu 153 parsel sayılı taşınmazını 03.06.1980 tarihinde 1/2 şer pay olarak davalı Mehmet ve diğer davalıların mirasbırakanı Gülsiye’ye satış suretiyle temlik ettiği kayden sabittir.
Bilindiği üzere, elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur.
TMK.’nun 701-703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan herbirinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortakların tümüne aittir. Başka bir anlatımla, ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Sözü edilen mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil ortaktır. Bu kural, TMK.’nun 701. maddesinde ”Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.” biçiminde açıklanmıştır. Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır.
Öte yandan, tapu iptal ve tescil istekli davalar kural olarak iptali istenen taşınmazın kayıt malikine karşı açılır. Anılan bu husus, temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi zorunlu bir usul kuralıdır.
Somut olaya gelince; kayıt maliki mirasbırakan Gülsiye’nin dava dışı mirasçısının bulunduğu, mirasçı Dündar Akbaş’ın dosyada taraf olarak yer almadığı görülmektedir.
Hal böyle olunca, usul ekonomisi ilkesi gözetilerek, davacılara kayıt maliki Dündar Akbaş’a karşı dava açmaları için süre verilmesi, dava açmaları halinde eldeki dava ile birleştirilmesi, ondan sonra işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı M.. A.. vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.