Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2013/18997 E. 2014/5978 K. 19.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18997
KARAR NO : 2014/5978
KARAR TARİHİ : 19.03.2014

MAHKEMESİ : PINARBAŞI(KAYSERİ) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2013
NUMARASI : 2011/216-2013/118

Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..’nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Çekişme konusu 2 parsel sayılı taşınmazın davacı adına, komşu 5 nolu parselin ise dava dışı kişi ile birlikte davalı adına kayıtlı olduğu sabittir.
Davacı, maliki olduğu taşınmazın bahçe duvarının davalı tarafından yıkıldığını, yaklaşık 10 m²’lik bölümünün işgal edilerek yeniden duvar inşaa edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım ve 1.000,00 TL maddi zararın tazmini isteği ile eldeki davayı açmıştır.
Mahkemece yapılan keşif sonucu bilirkişiden alınan raporda, “krokide sarı renk ile gösterilen duvarın davalıya ait 2 parsel içinde kaldığı” şeklinde açıklama getirilmiş ve bu rapor doğrultusunda hüküm kurulmuştur.
Ne var ki; hükme esas alınan raporda 2 parselin davalıya ait bulunduğu belirtilmiş ise de dosya içerisindeki tapu kaydına göre 2 parselin davacıya ait olduğunda kuşku yoktur. Öte yandan, davacının haricen yaptırdığı tespit sonucu bilirkişiden alınan rapora göre çekişme konusu duvarın davacıya ait parsele taşkın olduğu belirlenmiştir.
Bu durumda, hükme esas alınan bilirkişi raporunun kendi içinde çelişkili olduğu açıktır.
Hal böyle olunca, mahkemece üç kişilik kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişilerle yerinde yeniden keşif yapılarak, davacı taşınmazına bir müdahale olup olmadığının açıklıkla belirlenmesi, önceki raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir
Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.