YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18536
KARAR NO : 2014/12680
KARAR TARİHİ : 01.07.2014
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/08/2013
NUMARASI : 2012/434-2013/488
Taraflar arasında görülen tapu iptal, tescil, tazminat ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01.07.2014 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat G. T. ile diğer temyiz edenler vekili Avukat B. K. geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi H.F. D. tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, sulh sözleşmesine rağmen dava açılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıların 25.02.1983 tarihinde ölen M.. K..’un mirasçıları oldukları, mirasbırakanın tapulu taşınmazlarını kadastro tespitinden önce mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak erkek çocuklarına temlik ettiği ve taşınmazların çeşitli kadastral parsellere revizyon gördüğü bilahare imara tabi tutulduğu ileri sürülüp 7646 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki B Blok 1,3,6,7,10,11,14,15,18 ve B Blok 2,5,6,9,10,13,14,17 ve 18 numaralı bağımsız bölümler yönünden miras payları oranında iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat ve ecrimisil isteğiyle eldeki davayı açtıkları Antalya Kadastro Mahkemesinin 1985/202 Esas 1988/96 Karar sayılı dosyasında 18.03.1988 tarihli “Keşif tutanağı-Sulh zaptı” başlıklı belge düzenlendiği, ayrıca kök muris Mustafa mirasçılarından Hasan Karabulut mirasçıları ile bir kısım davacılar arasında tarihsiz “Karşılıklı Anlaşma” başlıklı belge düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Kadastro Mahkemesinin 1985/202 Esas, 1988/96 Karar sayılı dosyasında düzenlenen “Keşif zaptı-Sulh zaptı” ve tarihsiz “Karşılıklı Anlaşma” başlıklı, Gülay dışındaki davacıların imzasını taşıyan belgelerin feragat içerikli olmadığı, sulh sözleşmesi niteliğinde oldukları, esasen mirasbırakanın temliklerinin muvazaalı olduğu hususunun mirasçılardan Ayşe tarafından açılan davalar ile kesinleştiği açıktır. Esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir.
Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın, sulh anlaşmalarının yerine getirilip getirilmediği noktasında toplandığı açıktır.
Ne var ki mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmış değildir.
Hal böyle olunca, yukarıda anılan belgelerdeki beyanların haktan feragat anlamında olmadığı gözetilerek, yine taraflar arasındaki sulhun koşullarının yerine getirilip getirilmediğinin açıklığa kavuşturulması, getirilmiş ise başka bir anlatımla davacılara verilmesi kararlaştırılan taşınmazlar kayden devredilmiş ise davacıların miras paylarını aldıklarının gözetilmesi, aksi halde temliklerin muvazaalı olduğu saptandığına göre davacıların payı oranında davanın kabul edilmesi, her halükarda sulh tutanaklarında imzası olmayan davacı Gülay’ın davasının payı oranında kabul edilmesi, bu belirlemelere göre sair isteklerin değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değerinin taşınmazın tamamının değeri üzerinden davayı açan mirasçıların payına isabet eden değer olduğu gözetilerek nispi avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu avukatlık ücretine hükmedilmiş olması da isabetsizdir.
Tarafların temyiz itirazı, değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2013 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraf vekilleri için 1.100.’er-TL. duruşma avukatlık parasının karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, 01.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.