Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2013/18145 E. 2014/5961 K. 19.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18145
KARAR NO : 2014/5961
KARAR TARİHİ : 19.03.2014

MAHKEMESİ : ANKARA 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2013
NUMARASI : 2011/596-2013/489

Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteği hakkında karar verilmesine yer olmadığına;ecrimisil isteğinin ise kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili ve davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu,açıklamaları dinlendi,gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-
Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Mahkemece,elatmanın önlenmesi isteği konusuz kaldığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına;ecrimisil isteğinin ise kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden;çekişme konusu 2262 ada 10 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere olduğu, taşınmazda taraflar ile dava dışı kişilerin paydaş bulundukları,Ankara 31. İcra Müdürlüğünün 2010/14687 takip sayılı dosyası üzerinden 108 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tahliyesi için davalı tarafından başlatılan takip neticesinde 25.11.2010 tarihinde icra kanalı ile tahliye işleminin gerçekleştirildiği sırada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki davacılara ait olan ve genelev olarak işletilen yapının da tahliye işlemine konu edildiği,davacıların icra memurunun işleminin iptali için Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/36 E. sayılı dosyası üzerinden açtıkları davanın kabul edildiği ve kararın derecattan geçmek suretiyle 18.04.2012 tarihinde kesinleştiği, davalı belediye tarafından dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve adına tescili için Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/467 E. sayılı dosyası üzerinden açılan davanın kabul edildiği ve henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle,davacıların paydaşı olduğu çekişme konusu 10 parsel sayılı taşınmazın eldeki davadan önce kamulaştırıldığı gözetilerek elatmanın önlenmesi isteği konusuz kaldığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.
Davalı vekilinin öteki temyiz itirazları ile davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, Kamulaştırma kararı almadan ve kamulaştırma işlemlerini tamamlamadan taşınmaza el koymuş bulunan idare, haksız işgalci konumundadır. Davalı idarenin kamulaştırma bedelinin tespiti ve adına tescil istekli davayı açtığı tarihe kadar taşınmaza el atması haksız fiil niteliğindedir.

Kamulaştırma bedelinin tespiti davalarında, dava tarihine göre belirlenen taşınmaz bedelinin tahsiline ve bu tarih itibariyle faize hükmedildiğinden taşınmazın malik/malikleri, anılan davanın açıldığı tarihten geriye doğru ecrimisil isteyebileceklerdir. Başka bir deyişle kamulaştırmasız el atma sebebiyle ecrimisil, davalı idare tarafından kamulaştırma bedelinin tespiti davasının açıldığı tarihe kadar istenebilir.
Somut olayda, davalı belediye tarafından dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve adına tescili için Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/467 E. sayılı dosyası üzerinden açtığı dava bulunduğu halde mahkemece bu yön üzerinde durulmamıştır.
Öte yandan;dosyada mevcut 15.10.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda gösterilen ve davacılar A.. T.. ile Ş.. D..’a ait 65 m2 lik yapının 32 m2 lik kısmının 108 ada 7 nolu,18 m2 lik kısmının 2262 ada 11 nolu ve 15 m2 lik kısmının ise dava konusu 2262 ada 10 nolu parselde kaldığının belirlendiği halde ecrimisil hesabının yapının tamamı üzerinden yapıldığı görülmektedir.
Hal böyle olunca; davalı idare tarafından dava konusu taşınmaza el atıldığı 25.11.2010 tarihinden kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil istekli açılan dava tarihi tespit edilip o tarihe kadar olan dönem için ve davacılara ait yapının dava konusu taşınmazdaki kalan kısmı üzerinden belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi elatmanın önlenmesi isteği hakkında davaya kimin sebebiyet verdiği değerlendirilerek o tarafın vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde her iki taraf için vekalet ücretine karar verilmemesi ve ecrimisil bedeline her tahakkuk dönemi itibariyle kademeli yasal faize hükmedilmesi gerekirken her ayın sonu itibariyle faize hükmedilmesi de isabetsizdir.
Davacılar vekili ile davalı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene iadesine, 19.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.