YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16936
KARAR NO : 2014/13011
KARAR TARİHİ : 08.07.2014
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2013
NUMARASI : 2009/744-2013/336
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 08.07.2014 Salı günü saat:10.11’de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi H.F.D. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davacıların dava tarihinden geriye 5 yıllık ecrimisil talebinde bulunabilecekleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, davacı tarafça çekişme konusu taşınmazlarla ilgili olarak 06.06.2003 tarihinde açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istekli Adana 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/636 Esas, 2007/253 Karar sayılı kararla, davacılar Meryem, Hatice, Ayşe ve bir kısım davalıların murisi İsmail adına miras payları oranında iptal ve tescil kararı verildiği ve kararın 10.07.2008 tarihinde kesinleştiği, davacıların çekişme konusu taşınmazda anılan ilam ile edindikleri paylarını davadan önce 24.03.2009 tarihinde dava dışı kişiye temlik ettikleri, davacıların çekişme konusu 3,4,5,6 ve 20 parsel sayılı taşınmazlardan yararlanamadıklarını ileri sürerek 06.06.2003-24.03.2009 tarihleri arası dönem için ecrimisil talep ettikleri anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasında verilen karar kurucu değil, açıklayıcı niteliktedir. Öte yandan, 25.05.1938 tarihli ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay’ın aynı yöndeki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Somut olaya gelince, davanın 10.12.2009 tarihinde açıldığı, davalıların zamanaşımı itirazında bulundukları, bu durumda ecrimisil başlangıç tarihinin 10.12.2004 tarihi olacağı, bu tarih ile davacıların çekişme konusu taşınmazlardaki paylarını temlik ettikleri 24.03.2009 tarihi arasındaki dönem için hesaplanacak ecrimisilin hüküm altına alınması ve ıslah edilen kısım yönünden faiz talebinde ıslah tarihinin esas alınması gerekirken, anılan hususların gözardı edilmiş olması doğru olmadığı gibi, davalıların ayrı ayrı ecrimisilden sorumlu tutuldukları nazara alınarak harç ve yargılama giderlerinden buna göre sorumluluklarının belirlenmesi ve reddedilen miktar üzerinden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
Tarafların temyiz itirazlarının açıklanan yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.