YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12413
KARAR NO : 2014/13012
KARAR TARİHİ : 08.07.2014
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/03/2013
NUMARASI : 2011/17-2013/166
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 8.7.2014 Salı günü saat 9.55 de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra. Bilahare Tetkik Hakimi H.F. D. tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve tazminat isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza davalının müdahalesinin saptandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının tarla vasıflı 1213 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğu, komşu 744 parsel sayılı taşınmazın ise davalı adına kayıtlı olduğu, davacının maliki olduğu taşınmaza davalının haksız olarak ağaç dikmek, yapılanmak ve toprağı derinden almak suretiyle veriminsiz olmasına neden olmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, ecrimisil, tazminat, yıkım ve eski hale getirme istekleriyle eldeki davayı açtığı, yargılama sırasında verdiği 12.12.2012 tarihli dilekçesi ile sadece elatmanın önlenmesine, ecrimisile ve tazminata karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,
Tarafların öteki temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2 maddesi uyarınca, hüküm sonucu kısmında; istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Ne var ki; çekişmeye konu edilen ve fen bilirkişi tarafından dosyaya ibraz edilen 09.10.2012 tarihli rapor ve ekindeki krokide A harfi ile gösterilen kısma yönelik elatmanın önlenmesi talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru olmadığı gibi, reddedilen kısım yönünden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da isabetsizdir.
Tarafların temyiz itirazı açıklanan yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 Sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 Sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 8.7.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.