Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2012/7108 E. 2012/8280 K. 02.07.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/7108
KARAR NO : 2012/8280
KARAR TARİHİ : 02.07.2012

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacı, 48 parsel sayılı taşınmazda davalılar ile birlikte paylı mülkiyet üzere malik olduklarını, davalıların taşınmazın tamamını tarım yapmak suretiyle tasarruf ettiklerini ileri sürerek, paya vaki elatmanın önlenmesine karar verilmesini, birleşen davada ise daha önce Diyarbakır 2. Noterliğinde 24/06/2002 tarih, 20146 yevmiyeli akitle vekil kılınan Şeyhmus …’in 48 parseldeki 1/3 payını, elatmanın önlenmesi davası devam ederken 10/05/2005 tarihli akitle davalı …’e temlik ettiğini, vekaletnamedeki yetkisini aştığını ileri sürerek, anılan taşınmazdaki 1/3 payın iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ve birleşen davanın davalısı , davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “…. vekalet görevinin kötüye kullanılması yönünden yeterli soruşturma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir hüküm verilmesi, ayrıca elatmanın önlenmesi davası yönünden de vekaletin kötüye kullanılması davasında ortaya çıkacak neticeye göre bir karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı … tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

-KARAR-

Asıl dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi, birleşen dava ise vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, özellikle hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca mahkemece araştırma ve inceleme yapılması sonucunda asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı …’in, tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ancak, asıl dava paydaşlararasında elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup paya vaki elatmanın önlenmesi istenildiğine göre “taşınmazın tamamına elatmanın önlenmesine” şeklinde hüküm kurulması doğru değil ise de anılan bu husus yeniden yargılamayı gerekli kılmadığından hükmün 2.fıkrasındaki; “Davacı …’in davalılar …, …, …, … ve … …’e karşı açmış olduğu davanın kabulü ile davacı adına tesciline karar verilen taşınmaza elatmanın önlenmesine” tümcesinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine, “Davacı …’in davalılar …, …, …, …, … ‘e karşı açmış olduğu davanın kabulü ile davacı adına tesciline karar verilen 48 parseldeki 1/3 paya vaki elatmanın önlenmesine” ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle 6100 sayılı H.M.K.’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.