Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2012/5595 E. 2012/8426 K. 04.07.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5595
KARAR NO : 2012/8426
KARAR TARİHİ : 04.07.2012

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki davadan dolayı Didim (Yenihisar) Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 12.01.2012 gün ve 186-11 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve dahili davalılar tarafından duruşmalı istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak, duruşma isteği posta pulu eksikliğinden reddedildi, gereği düşünüldü.

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar süresinde adli yardım talebinde bulunulmak suretiyle duruşma istekli olarak davalı tarafından temyiz edilmiş; mahkemece, temyiz dilekçesi üzerine şerh düşülmek suretiyle adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek dosya temyiz incelemesi için Daireye gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme netcesinde;
1- Hemen belirtilmelidir ki, temyizde bir dava olduğuna ve temyiz aşamasında adli müzaharet talebinde bulunulduğuna göre, bu konuda karar verecek merciin yerel mahkeme olmayıp, kararı temyizen incelemekle görevli olan Yargıtayın ilgili Dairesinin olacağı tartışmasızdır. O halde, yerel mahkemece adli müzaharet talebinin kabulüne dair dilekçe üzerine şerh düşülmek suretiyle verilen kararda isabet bulunmadığından, yerel mahkemenin adli müzaharet talebinin kabulüne dair kararının ortadan kaldırılmasına; bu sebeple temyiz dilekçesi ve eki belgelerin incelenmesi sonucunda, adli müzaharet talebinde bulunan davalının belediyede kadrolu işçi olarak çalıştığı, düzenli bir maaşı bulunduğu, keza oturduğu evin kendisine ait olduğu gözetildiğinde, davalının 6100 sayılı HMK.’nun 334. ve takip eden maddelerinde öngörülen adli müzaharete nail olamayacağı açıktır. Öyleyse, davalının adli müzaharet isteğinin reddine,
2- 492 sayılı Harçlar Yasasına bağlı I sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan kısmında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmış ve aynı yasanın 16.maddesi düzenlemesi ile de, temyize konu kararla ilgili davanın nispi harca tabi olacağı öngörülmüştür.
Öte yandan, HUMK’nun 434. (6100 S.K. 366.maddeleri yollamasıyla 344.md.) maddesinde temyiz dilekçesi verilirken gerekli harcın tamamının ödenmesi, 10.05.1965 tarih 1/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıyla da peşin ödenmesi gerekli temyiz harcının; karar altına alınan karar ve ilam harcının dörtte biri olacağı kabul edilmiştir. Ayrıca, HUMK’nun 434/III..(6100 S.K. 368, 344 md.) fıkrasında ise, harcın tamamının ödenmemesi halinde ne gibi işlem yapılacağı usul ve esasları gösterilmiş bulunmaktadır.
Somut olayda, mahkemece temyize esas harç alınmadan dosyanın temyiz incelemesi için gönderildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, HUMK.’nun 434. maddesi hükmü gözetilmek suretiyle temyiz edenden temyiz harcının tamamının tahsil edilmesi;
3- Ayrıca, hükmün davalı tarafından duruşmalı olarak temyizen incelenmesi istenilmiş ise de; duruşma giderinin (pulunun) dosya içerisinde bulunmadığı görüldüğünden, bu eksikliğinde giderilmesi,
Ondan sonra dosyanın gönderilmesi için yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.