Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2012/4211 E. 2012/8549 K. 05.07.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/4211
KARAR NO : 2012/8549
KARAR TARİHİ : 05.07.2012

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı (asli müdahilin davasında davalı) …, 13.06.2002 tarihinde … ile düzenledikleri inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicisi olarak kendisine isabet eden ancak kaydı … adına oluşturulan 8184 ada 9 parsel 1.kat 4 nolu daireyi, …’nın 8.6.2004 tarihinde kendisini vekil tayin ettiği vekaletnameye dayanarak, davalı …’ten alacağı borçların teminatı olarak satış suretiyle davalıya temlik ettiğini, bu konuda davalı ile aralarında 10.06.2004 tarihinde protokol düzenlediklerini, fakat davalının edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek, tapu iptali ve adına tescil istemiş, asli müdahil davasının reddini savunmuştur.
Asli müdahil … vasisi, kısıtlı …’nın epilepsi hastalığı, yaşlılığı ve okur-yazar olmamasından yararlanan davalı …’ın satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenletip, bilahare …’yı kandırarak satış yetkisi içeren vekaletname aldığını ve bu vekaletnameyle aynı gün 8.6.2004 tarihinde …’ya ait dava konusu 4 nolu daireyi diğer davalıya satış suretiyle devrettiğini, temlikin muvazaalı olup, davalı …’ın vekalet görevini kötüye kullandığını, davalı …’in de bunları bildiğini, davalıların el ve işbirliği içerisine hareket ettiklerini ileri sürerek, tapu iptali ve … adına tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalı …, …’a sağlayacağı finans karşılığı olarak çekişmeli taşınmazı temellük ettiğini, dairenin bedelinin çok üstünde finansal destek sağlamasına rağmen bu paraların dönüşünün olmadığını, Borçlar Kanunu’nun 81. maddesinin uygulanması gerektiğini, asli müdahilin iddialarının da gerçekliğinin bulunmadığını belirterek, davaların reddini istemiştir.
Asıl dava ve asli müdahilin davasının reddine dair önceden verilen karar Dairece;” asıl davacı …’ın önceki mülkiyet durumuyla ilgisinin bulunmadığı gözetilerek, bu davacının davasının reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak müdahil davacının dayandığı vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı araştırma yapılmamış olmasının isabetsiz olduğu” gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl davadaki ret kararı kesinleştiğinden, yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, müdahil davacı …’nın davasının reddine” karar verilmiştir.
Karar, asli müdahil vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 22.11.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden asli müdahil … vekili Avukat … … ile temyiz edilen davalı … vekili Avukat … geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Asli Müdahilin temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının ve aşağıda yazılı 2.75.-TL bakiye onama harcının temyiz eden asli müdahilden alınmasına, 05.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.