YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/4003
KARAR NO : 2012/8669
KARAR TARİHİ : 11.07.2012
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL VEYA TENKİS
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakan … adına kayıtlı 67 parsel sayılı taşınmazın, davalıların murisi ve …’ın oğlu … tarafından açılan ve …’ın kabul beyanı doğrultusunda kabulle sonuçlanan dava neticesinde … adına tescil edildiğini, işlemin muvazaalı olduğunu, …’ın miras bırakana baskısı ile işlemlerin gerçekleştirildiğini ileri sürerek, pay oranında iptal-tescil, olmazsa tenkis isteklerinde bulunmuşlar, yargılama aşamasında tenkise ilişkin taleplerini atiye bıraktıklarını beyan etmişlerdir.
Davalılar, davanın zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında kesin hüküm bulunduğunu, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Tapu iptal-tescil davasının reddine, tenkis yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar, dairece; “dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 67 parsel sayılı taşınmazın … adına kadastro sırasında tespit görüp 08.01.1975 ‘de kesinleşip, sicil kaydının oluştuğu, …’ın oğlu … tarafından … aleyhine 16.03.1988 tarihinde 67 parselin kadastro tespitinden önce hibe suretiyle malik olduğunu ve … adına oluşturulan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve tescil davası açtığı, anılan davada …’ın davayı kabul ettiği ve mahkemece 01.06.1988 davanın kabulle sonuçlanıp, kesinleştiği ve davalılar murisi … adına sicil kaydının oluştuğu dosya kapsamı ile sabittir. Hemen belirtilmelidir ki, tescile dayanak yapılan mahkeme kararı murisin kabul beyanına göre oluşturulmuş olup, açıklanan bu iradenin murisin gerçek iradesi olup olmadığı o davada araştırılmamıştır. Gerçek iradenin satış mı, bağış mı muvazaaya mı dayandığı hususu ancak eldeki bu davada inceleme konusu yapılabilecektir. Mahkeme kararı, mevcut olan sakatlığı gideren bir karar olmayıp, sadece davanın kabulü şeklinde açıklanan iradeyi belirleyen bir karardır. Murisin kabul beyanı ile oluşturulan bir mahkeme kararı biçiminde tapudaki resmi işleme yansımasının 01.04.1974 gün ve 1974/1-2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanmasına engel olmadığı, kabul beyanının muvazaalı olduğunun kabulünün gerekeceğinde kuşku yoktur. Nitekim aynı görüş ve ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 29.11.2006 tarih, 2006/1-734 esas, 2006/761 sayılı Kararıyla da benimsenmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece somut olgular yukarıda değinilen ilkelerle birlikte değerlendirilerek miras bırakanın gerçek iradesinin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkartılması ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir” gerekçesiyle bozulması üzerine bozma ilamına uyularak mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi …’ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 10.895.00.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 11.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.