YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3712
KARAR NO : 2012/8183
KARAR TARİHİ : 28.06.2012
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPUDA BLOK NUMARALARININ DÜZELTİLMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacı, davalı …’in müteahhitliğini yaptığı diğer davalılara ait 2473 ada 5 nolu parselde yapılması planlanan iki bloktan birinin yapıldığını ve kat irtifakı kurulduğunu, biten ve B blok olarak gösterilen bloktan 3 nolu mesken ile 9, 10, 11 ve 12 nolu dükkanları satın aldığını ve adına tescil edildiğini, ancak davalıların tamamlanan bloku A blok olarak göstererek tapuda bu şekilde kaydettirdiklerini, bu şeklide henüz yapılmamış blokta bağımsız bölüm sahibi gibi gözüktüğünü, A bloktaki bağımsız bölümlerin ise arsa sahibi olan davalılar adına kayıtlı olduğunu, bu durumun düzeltilmesini istediğinde yerine getirmediklerini ileri sürerek, kayden maliki olduğu 9, 10, 11, ve 12 nolu dükkanların esasen A blokta olduklarının tespitine ve bu şekilde tashihi sureti ile çekişmenin giderilmesine karar verilmesini istemiş, birleşen davası ile de; 3 nolu meskeninin de tamamlanmış olan blokta olduğunun tespitine karar verilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Birleşen davanın davacıları, kat irtifakı kurulu 2473 ada 5 nolu parselde ellerindeki tapulara göre B blokta bağımsız bölüm malikleri olduklarını, taşınmazda büyük çoğunluğu biten blokun gerçekte B blok olduğu halde Edirne Belediye Başkanlığı’nın sehven planı Tapu Sicil Müdürlüğüne yanlış göstermesi sebebi ile biten blokun tapuya A blok olarak tescil edildiğini, tüm maliklerin muvafakati halinde gerekli düzeltmenin yapılacağının tapu idaresi tarafından bildirilmesi üzerine davalı …’e ulaşamamaları sebebi ile onun dışındaki tüm maliklerin muvafakat vermelerine rağmen gerekli düzeltmenin yapılamadığını ileri sürerek, taşınmazda köşe başında bulunan ve inşa edilmiş olan blokun B blok olarak, henüz yapılmayan bloğun ise A blok olarak düzeltilerek, bu şekilde tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı …, taşınmazda yapılmış olan bloğun B blok olduğunu, belediye tarafından tapuya planın yanlış bildirilmesi sebebi ile çekişme konusu hatanın oluştuğunu, gerekli düzeltmenin yapılması yönünde davacı …’in muvafakat vermediğini, davanın açılmasına sebebiyet verilmediğini belirterek, husumetten ve esastan davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, mimari projesine göre inşa edilmiş olan blokun B blok olduğu ve maddi hata yapıldığı gerekçesi ile davacı …’in davasının kısmen kabulüne, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
Karar, Davacı … vekili, davalı … vekili ile davalılar …ve … vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Duruşma isteği dava değeri yönünden reddedildi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Asıl dava, çekişmeli taşınmazların A Blokta olduklarının tespiti ile bu doğrultuda kayıtların tashihi, birleşen dava ise; çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan bitirilmiş binanın tapu kayıtlarında blok numarasının düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; dava dışı Edirne Belediye Başkanlığınca çekişme konusu taşınmazın tasdikli mimari projesinin vaziyet planında blok numaralarının sehven yanlış gösterildiği saptanmak suretiyle dava ve birleşen davada işin esası hakkında yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı … ile davalılar … ve … vekilinin tüm, davalı … vekilinin ise bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Birleşen davanın davalısı … vekilinin öteki temyiz itirazlarına gelince; … asıl dosyada davalı olmayıp, birleşen dosyada davalı olarak gösterildiği halde … lehine takdir edilen vekalet ücretinin birleşen dosya davacılarından tahsil edilmesi gerekirken, asıl dosyanın davacısı …’den tahsiline karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, eksik maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması da doğru değildir. Öte yandan davalı idarenin olayda kusuru ve sorumluluğu bulunmadığı halde birleşen dosyanın yargılama giderleri ve davacılar yararına hüküm altına alınan vekalet ücretinden sorumlu tutulmuş olması da isabetsizdir.
Ne var ki; bu hususlar yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden, hükmün 9. maddesindeki ” Davanın kısmen reddi nedeniyle davalı kurum vekili için 960,00.-TL nispi vekalet ücreti takdirine, davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine ” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine; ” Birleşen dosyada davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.100,00.-TL vekalet ücretinin birleşen dosyanın davacılarından tahsil edilerek davalı idareye verilmesine ” ibaresinin yazılmasına,
Yine, hükmün 5. maddesindeki; ” Birleşen dosyanın davacılarının yaptığı harç, davetiye, posta gideri toplamı 52,60.-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak bu davacılara verilmesine ” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine; ” Birleşen dosya davacılarının yaptığı harç, davetiye, posta gideri toplamı 52,60.-TL yargılama giderinin … haricindeki davalılardan alınarak bu davacılara verilmesine ” ibaresinin yazılmasına,
Yine; hükmün 8. maddesindeki; ” Birleşen dosyada davacılar vekili için 960,00.-TL nispi vekalet ücreti takdirine, davalılardan alanarak bu davacılara verilmesine ” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak, yerine; ” Birleşen dosya bakımından davacılar vekili için 960,00.-TL nispi vekalet ücreti takdirine, … haricindeki davalılardan alanarak bu davacılara verilmesine ” ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle düzeltilmesine, 6100 sayılı H.M.K.’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.6.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.