Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2012/363 E. 2012/3176 K. 22.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/363
KARAR NO : 2012/3176
KARAR TARİHİ : 22.03.2012

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM-TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacılar, kayden malik oldukları 77 parsel sayılı taşınmaza, komşu parsel maliki davalının taşkın yapılanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuşlardır.
Davalı, davanın reddini savunmuş, birleşen dava ile zilliyetle dayanılarak tapu iptali, tescil isteğinde bulunmuştur.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım davasının kabulüne, birleşen tapu iptal ve tescil davasının reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı (karşı davacı) vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01.11.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat … ile temyiz edilenler vekili Avukat … geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Asıl dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım birleşen dava zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, mahkemece kayden davacılara ait çaplı taşınmaza davalının haklı, geçerli bir neden olmaksızın bina yapmak ve akaryakıt tankı yerleştirmek suretiyle müdahale ettiği belirlenerek asıl davanın kabulüne, davacılara ait 77 ve davalı şirkete ait 76 parseller arasındaki sınırın Üsküdar Kadastro Mahkemesinin 1997/53 ve 1997/66 Esas sayılı dosyaları ile karara bağlanıp kesinleştiği gözetilerek birleşen davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı karşı davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,
Ne var ki, asıl dava dilekçesinde gösterilen ve itiraza uğramayan 13.000,00.-TL değer üzerinden davacılar yararına avukatlık ücreti takdiri gerekirken, keşfen belirlenen ve yargılama aşamasında harcı tamamlatılmayan değer üzerinden fazla avukatlık parasına hükmedilmiş olması doğru değildir.
Anılan bu husus yeniden yargılamayı gerekli kılmadığından hüküm fıkrasının 2/d bendindeki ‘… avukatlık ücret tarifesi hükümlerine göre 11891.58.-TL ücreti vekaletin …’ İbaresi çıkarılarak yerine ‘…avukatlık ücret tarifesine göre 1560,00.-TL nispi avukatlık ücretinin …’ ibaresinin konulmasına, hükmün bu şekliyle 1086 sayılı HUMY’nın 438/2 (6100 sayılı HMY’nın 370/2 ) ve 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesi yollaması ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alının peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edenden alınmasına, 22.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.