Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2012/3172 E. 2012/7317 K. 14.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3172
KARAR NO : 2012/7317
KARAR TARİHİ : 14.06.2012

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL,TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanları ….’in 4630 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki payını, torunu olan davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, satışın iptali ile muris adına tescile karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında da HUMK’nun 186. maddesi uyarınca çekişme konusu payın satış bedelinden miras paylarına isabet eden kısmının davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.
Davalı, iddiaların doğru olmadığını, davacıların miras paylarını hisse satış sözleşmesi ile temlik ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, hisse satış sözleşmesinin geçerli olduğu ve davacıların aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tüm tereke adına tescil isteğine ilişkin olup, yargılama sırasında istek paya dönüştürülerek daraltılmak suretiyle tazminat talep edildiğinden ve mahkemece yapılan araştırma neticesinde temlikin muvazaalı olduğunun tesbiti halinde, tazminat isteği yönünden davanın davacıların payı oranında kabulüne karar verilmesinin gerekeceği kural olmakla beraber, miras bırakan …’in 02.03.2006 tarihinde ölümünden sonra miras şirketini oluşturan varislerin bir araya gelerek TMK’nun 677. maddesi hükmü uyarınca miras payları üzerinde “miras hisselerine düşen” paylar bakımından 20.03.2007 tarihli belge ile temliki tasarruflarda bulundukları ve anılan bu işlemin geçerli olduğu; başka bir ifade ile dava konusu taşınmazın terekeden çıktığı kabul edilemeyeceğinden, yapılan sözleşme kapsamında kaldığı mahkemece kabul edilerek neticeye gidilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. O halde davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,
Ne var ki, davacıların taleplerini paylarına karşılık gelen tazminat isteğine dönüştürdükleri ve ortaklığın giderilmesi davasında belirlenen değer gözetildiğinde davacıların paylarına karşılık gelen değerin 34.093.TL olup, bu değer üzerinden reddedilen davada vekille temsil edilen davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün, vekalet ücretine ilişkin 4. bendindeki “5.458.10.TL” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine “4.091.16.TL” ibaresinin yazılmasına, hükmün 6100 sayılı H.M.K.’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.6.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.