Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2012/2423 E. 2012/6460 K. 31.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2423
KARAR NO : 2012/6460
KARAR TARİHİ : 31.05.2012

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TERKİN

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı vekili, kayden davalıya ait 594 parsel sayılı taşınmazın 2.761,45 m² lik bölümünün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürerek, sözkonusu kısmın tapusunun iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, iyiniyetli olarak taşınmazı iktisap ettiğini belirerek, davanın reddini savunmuştur.
Davanın reddine dair verilen karar, Dairece; “… Kadastro tespit tarihi ile dava tarihi arasında 14.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ne var ki, 11.1.2011 tarih ve 6099 sayılı Yasa’nın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasa’ya eklenen 36/A maddesindeki düzenleme karşısında; hak düşürücü sürenin hukuki niteliği, yerleşik Yargıtay kararları ve temyiz aşamasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği hususları birlikte gözetilerek harç, yargılama masrafı ve vekalet ücreti bakımından bir değerlendirme yapılması ve ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği ” hususlarına değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda 5841 sayılı Yasanın Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gerekçesi ile tapunun iptali ile Hazine adına tescile karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.

-KARAR-

Dava; 3621 sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptal ve terkin isteğine ilişkin olup, daha önceden davanın reddine dair verilen karar dairece özetle; 5841 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçmiş olması sebebi ile davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı, ancak yargılama masrafları ile vekalet ücreti konusunda 11.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın değerlendirilmesi gerektiği hususlarına değinilerek bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyularak, bozmadan sonra 5841 sayılı yasanın Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gözetilerek yapılan yargılama sonunda tapu iptal ve Hazine adına tescile karar verilmiştir.
Gerçekten de; 5841 sayılı Yasa, Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih 2009/31 E. 2011/77 K. sayılı kararı ile iptal edilmiş ve karar 23.07.2011 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak iptal hükmü yürürlüğe girmiştir.
Kesin hüküm halini almamış ve kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eden bu durum karşısında 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca tapu iptal ve terkin isteğinin reddine ilişkin olarak kurulan hükmün, verildiği tarih itibarıyla doğru olduğu düşünülse ve ayrıca Anayasanın 153. maddesine göre iptal kararı geriye yürümezse de 10.3.1969 gün ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçe bölümünde belirtildiği üzere iptal, kesin şekilde çözüme bağlanmış uyuşmazlıkları etkilemez ve henüz anlaşmazlık hali devam ediyorsa iptalin kapsamına girer. Zira, kamu düzeninin söz konusu olduğu bütün haller istisnanın kapsamına girer.
O halde, Anayasa mahkemesinin iptal kararı gözetilerek, 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre değerlendirilme yapılmak suretiyle belirlenen kıyı kenar çizgisine göre taşınmazın kıyıda kalan kısmının tapusunun iptaline, öte yandan; 6099 Sayılı Yasa gözetilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılara yükletilmemiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Tarafların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Tarafların öteki temyiz itirazlarına gelince, çekişme konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısmının tapusunun iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile Hazine adına tesciline karar verilmiş olması isabetsizdir.
Ne var ki anılan bu yanılgı yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının; 1. bendindeki; ” …İli,… İlçesi, … Köyü, … mevkiinde kain 594 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi … tarafından 28.11.2008 tarihli rapor krokisinde ekli mevcut kıyı kenar çizgisi içinde kalan 2.761,45 m2’lik kısmın tapu kaydının iptali ile Maliye Hazinesi adına tapuya tesciline ” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak, yerine; ” …İli,… İlçesi, … Köyü, … mevkiinde kain 594 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi … tarafından 28.11.2008 tarihli rapor krokisinde ekli mevcut kıyı kenar çizgisi içinde kalan 2.761,45 m²’lik kısmın tapu kaydının iptali ile sicilden terkinine ” ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle düzeltilmesine, 6100 sayılı H.M.K.’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.5.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.