Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2012/2407 E. 2012/5157 K. 07.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2407
KARAR NO : 2012/5157
KARAR TARİHİ : 07.05.2012

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KIYI KANUNU GEREĞİNCE AÇILAN

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, davalı adına tapuda kayıtlı 29 parsel sayılı taşınmazın 1.164,46 m2’lik bölümünün kıyı kenar çizgisi içesinde kaldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece 6099 sayılı Yasa hükümlerinin gözetilmesi gerektiğine değinilerek bozulmuş olup, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Dava; tapu iptal ve kayıt terkini isteğine ilişkin olup, yerel mahkemece kurulan hükmün temyizi üzerine; 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca hak düşürücü süreden dolayı davanın reddinin doğru olduğu, ancak 6099 sayılı yasa hükümleri gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulduğu ve Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olduğu görülmektedir.
Gerçekten de; işin esası bakımından 5841 sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde davanın hak düşürücü süreden reddedilmiş olması doğrudur. Ancak anılan yasa Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih 2009/31 E. 2011/77 K. sayılı kararı ile iptal edilmiş ve 23.7.2011 tarihinde de resmi gazetede yayımlanarak iptal hükmü yürürlüğe girmiştir.
Öyle ise, kesin hüküm halini almamış ve kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eden bu durum karşısında 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca davanın reddine ilişkin olarak kurulan önceki hükmün, verildiği tarih itibarıyla doğru olduğu düşünülse ve ayrıca Anayasanın 153.maddesine göre iptal kararı geriye yürümezse de 12.3.1969 gün ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçe bölümünde belirtildiği üzere iptal, kesin şekilde çözüme bağlanmış uyuşmazlıkları etkilemez ve henüz anlaşmazlık hali devam ediyorsa iptalin kapsamına girer. Öyleyse, kabul kapsamında kalan bölümün 28.11.1997 tarih, 5/3 Sayılı İnançları Birleştirme kararı uyarınca saptanan kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gözetilmek suretiyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmasında bir isabetsizlik yoktur.
Nevarki, mahkemece kabul kapsamına alınan bölüm yönünden tapu kaydının iptali ile hazine adına tesciline karar verilmiş olması doğru değil ise de, anılan bu husus yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden hükmün (1) nolu fıkrasında yazılı bulunan ” ……. adına tapuya tesciline” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine ” tapu sicilinden terkinine” ibaresinin yazılmasına tarafların sair temyiz itirazları yerinde olmadığından reddi ile hükmün bu şekliyle 6100 sayılı HMK.’nun 183.maddesi (HUMK.’nun 80.md.), 6100 sayılı HMK.’nın geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK. 436/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.