YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1713
KARAR NO : 2012/7272
KARAR TARİHİ : 13.06.2012
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TERKİN
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden davalıya ait 294 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kıyıda kaldığını, özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek tapu iptali ve terkin isteğinde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece, “… öncelikle Gezici Arazi Kadastro Mahkemesi’nin 15.9.1956 tarih ve 28/184 sayılı ilamıyla şahıslar adına tescile karar verilen yerlerin kapsamının ve neresi olduğunun belirlenmesi, bu kapsam içerisinde çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisine göre kıyıda kaldığı saptanan bölüm var ise, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ( 5841 Sayılı Yasa) gözetilerek bu kısım yönünden davanın hak düşürücü süreden dolayı reddine, hazine adına kumluk olarak tescilden gelen yerler bakımından ise davanın kabulüne karar verilmesi “gereğine değinilerek bozulmuş, Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş olmakla yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraflar vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, 3621 sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptal ve sicil kaydının terkini isteğine ilişkin olup, mahkemece, fen bilirkişi raporunda çekişmeli 294 ada 2 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile işeretli 103,83 m2 lik bölümü yönünden kıyıda kaldığı saptanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabesizlik yoktur. (B) harfi ile işaretli 99,17 m2 lik bölüm yönünden ise 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesi hükmüne ilave düzenlemeler getiren 5841 sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde bu davanın hak düşürücü süreden reddedilmiş olması doğru ise de, sonradan anılan bu Yasa, Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih 2009/31 E. 2011/77 K. sayılı kararı ile iptal edilmiş ve 23.7.2011 tarihinde de Resmi Gazetede yayımlanarak iptal hükmü yürürlüğe girmiş olduğundan, bu bölüm yönünden davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin kurulan kararın Anayasa Mahkemesi’nin anılan iptal kararından sonra doğru
olduğu söylenemez. Ne var ki, (B) harfi ile işaretli 99,17 m2 lik bölümün, Kadastro Mahkemesi ilamına göre kumluk vasfında olmayıp, tarım arazisi olarak şahıslar adına tescile karar verilen alanda kaldığı saptandığına göre, bu bölüm yönünden de davanın reddine karar verilmiş olmasında açıklanan nedenle ve sonucu itibariyle bir isabetsizlik yoktur. Tarafların temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,aşağıda yazılı 226,94 TL. bakiye onama harcının da davalıdan alınmasına,13.6.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.