Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2012/1369 E. 2012/6086 K. 25.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1369
KARAR NO : 2012/6086
KARAR TARİHİ : 25.05.2012

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, davalı … adına çekişme konusu taşınmazın tescilinin dayanağını teşkil eden konut yapı kooperatifi ortaklık payının miras bırakanı Şevki tarafından davalıya devredildiğini, miras bırakanın devir tarihinde hukuki ehliyeti haiz olmadığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalı ve dahili davalı, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı ve dahili davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 25.5.2012 Cuma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat … ile temyiz edilen vekili Avukat …. geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ….’ün tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dava, ehliyetsizlik nedeniyle yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme sonucunda, özellikle tarafların miras bırakanı Şevki’nin konut yapı kooperatifinde bulunan ortaklık payının davalıya devredildiği 27.2.2001 tarihinde hukuki ehliyete sahip olmadığı hususu, 2659 sayılı Yasanın 7. ve 16. maddelerinde öngörülen şekilde Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesinden elde edilen raporla saptanmak suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında; ayrıca, hukuki ehliyet bakımından 2659 sayılı Yasanın 15. maddesi hükmü uyarınca istisnai durumlarda Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan rapor alınmasına ilişkin yasal düzenlemenin somut olayda gözletilmemiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.
Ancak, 4721 sayılı … Medeni Kanununun 28. maddesi hükmü gereğince ölümle hukuki şahsiyet son bulduğundan, Mahkemece, ölü kişi ( miras bırakan ….) adına tescil kararı verilmiş olması doğru değildir. Diğer taraftan, istek terekeye döndürülmesine yönelik olup, başlanğıçta taraf sıfatı bulunmadıgı halde, dava dışı mirasçı ….’ın dahili dava yoluyla davada yer almasının sağlandığı, ne var ki; dahili davalı …’ın açılan davaya karşı çıktığı ve başkaca dava dışı mirasçının bulunmadığı, öte yandan, Ankara 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 9.3.2010 günlü, 2009/855 esas, 2010/195 sayılı kararıyla terekeye temsilci atanmasına ilişkin isteğin reddedildiği gözetilerek, davacı … ‘ın miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken,terekeye iade ( miras bırakan Şevki adına tescil ) şeklinde karar verilmiş olması da doğru değil ise de, anılan bu yanlışlığın yargılamanın yeniden yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, hüküm fıkrasının (1) nolu bendinde yer alan “… davalı … adına olan tapu kaydının iptali ile tarafların müşterek murisi … … oğlu 1926 doğumlu Şevki

…. adına tapuya tesciline” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine, “…davalı … adına olan tapu kaydının davacının miras payı oranında iptali ile davacı … adına tapuya tesciline” ibaresinin yazılmasına, davalı ve dahili davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün bu şekliyle düzeltilmesine, 6100 sayılı H.M.K.’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alının peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 900.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edenden alınmasına, 25.5.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.