Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2012/11755 E. 2012/10431 K. 01.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11755
KARAR NO : 2012/10431
KARAR TARİHİ : 01.10.2012

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, ortak mirasbırakanları …’in 411 parsel sayılı taşınmazda 10.000 m²’lik kısma tekabül eden 10000/32450 payını mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak oğlu olan davalıya temlikini sağlamak amacıyla dünürü olan ara malik … …’e tapuda satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, kısa bir süre sonra da davalıya devrinin sağlandığını ileri sürerek, tapu kaydının miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, murisin ara malik … …’e olan borcu nedeniyle çekişmeli taşınmazı sattığını, daha sonra eşinin ziynet eşyaları ve birikimleri karşılığında satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; temliki işlemin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi…’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu kaydının iptali ile miras payı oranında tescili isteğine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; tarafların miras bırakanı …’in 30/08/2009 tarihinde öldüğü, geride davanın taraflarını ve dava dışı kişileri mirasçı olarak bıraktığı, murisin bağımsız maliki olduğu 411 parsel sayılı taşınmazdaki 10000/32450 payını, 18/08/1980 tarihinde ara malik olan dava dışı … …’e tapuda satış göstermek suretiyle temlik ettiği, …’in de iki gün sonra (20/08/2012 tarihinde) anılan payı, murisin oğlu olan davalıya devrettiği, temliklerin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,
Ancak, kabul kapsamına alınan 411 parseldeki 10000/32450 payın, 11/09/1998 tarihli ifraz-taksim işlemi sonucu 4438 parselde 63/200 paya dönüştüğü ve 26/04/2011 tarihinde ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesi uyarınca 13493 ada, 25 parselde 63/200 pay olarak davalı adına sicil kaydının tesis edildiği sabittir. O halde 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesine dayalı olarak davalı adına tescil edilen 13493 ada, 25 parsel üzerinden hüküm kurulması gerekirken mahkemece hukuki dayanağı kalmayan 4438 (411 parselde 10000/32450 pay üzerinden) kadasral parsel üzerinden karar verilmesi isabetli değildir.
Ne varki, anılan bu husus yeniden yargılamayı gerekli kılmadığından hüküm fıkrasının 1. bendindeki “….dava konusu, Antalya ili; Mandırlar Köyü, 4438 parsel sayılı taşınmazda muris … tarafından temlik edilen 10000/32450 hissenin …” ibaresi çıkarılarak, yerine “….dava konusu, Antalya ili; Mandırlar Köyü, 13493 ada, 25 parsel sayılı taşınmazda muris … tarafından temlik edilen 63/200 hissenin….” ibaresinin konulmasına, hükmün bu şekliyle düzeltilmesine, 6100 sayılı H.M.K.’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.