YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9791
KARAR NO : 2011/12494
KARAR TARİHİ : 08.12.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, ortak mirasbırakanın 83 ada 71 parsel sayılı taşınmazını davalı torununa 30.12.2002 tarihinde ve satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin muvazaalı ve mirasbırakanın yaşlılığından yararlanılarak hileyle gerçekleştirdiğini ileri sürerek tapu iptali ve mirasbırakan adına tescil , olmazsa tenkis istemişlerdir.
Davalı, işlemin gerçek satış olduğunu ve bedelini mirasbırakana ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dahili davalı, bir savunma getirmemiştir.
Davanın reddine dair verilen karar Dairece ” davanın kabulüne karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulması üzerine bozma doğrultusunda davanın kabulüne ilişkin kurulan hükmün Dairece bu kez ” Türk Medeni Kanununun 28. maddesi uyarınca ölüm ile hukuki şahsiyetin son bulduğu halde tüm mirasçılar adına payları oranında tescile karar verilmesi gerekirken ölü kişi adına tescile karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, dava dilekçesinde gösterilen değer yerine keşfen belirlenen ve fakat yargılama aşamasında harcı ikmal edilmeyen değer üzerinden davacı yararına avukatlık ücretinin takdir ve tayin edilmiş olması isabetsizdir” gerekçesiyle bozulması sonucu mahkemece bozma ilamına uyularak “davanın kabulüne,83 ada 71 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile muris …’nın mirasçıları adına hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline” karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-

“Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkin olup, hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda davanın kabulü ile, tapu iptal ve tüm mirasçılar adlarına miras payları oranında tescile karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ancak; bozma kararına uyulduğu halde, dava dilekçesindeki değer yerine yargılama sırasında keşfen belirlenen fakat harcı tamamlanmayan değer üzerinden davacı yararına avukatlık ücreti takdir ve tayin edilmiş olması doğru değildir. Ne var ki, anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 3. bendine yer alan “taşınmazın değeri üzerinden … göre hesaplanan 5.542,89 TL” ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine “… uyarınca dava dilekçesindeki değer üzerinden hesaplanan 1.200,00 TL” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle 6100 sayılı HMK.’nun 183.maddesi (HUMK.’nun 80.md.), 6100 sayılı HMK.’nın geçici 3/2. maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.