YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9595
KARAR NO : 2011/9448
KARAR TARİHİ : 26.09.2011
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 1 parsel sayılı taşınmazdaki 25 nolu bağımsız bölümün haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın davalılar tarafından kullanıldığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve manevi tazminat isteğinde bulunmuş, manevi tazminat isteği yönünden tefrik kararı verilmiştir.
Davalılar, çekişmeli taşınmazı haricen satın aldıklarını fuzuli şagil olmadıklarını bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ve tesciline ilişkin davalı tarafından açılan davanın kabul edildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, taraflarca süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 29.03.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat Kemal Eldemir ile temyiz edilen vekili Avukat … Atak geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden ve eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıt ve belgelerden dava konusu 1 parsel sayılı taşınmazdaki A blok 25 nolu bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı olduğu, ancak davalı tarafından Sincan 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/112 esas sayılı dava dosyası ile tapu iptal, tescil istekli dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davalının açtığı tapu iptal ve tescil davasının kabul edildiği gerekçesiyle eldeki davanın reddine karar verilmişse de; sözü edilen tapu iptal ve tescil davasının halen derdest olduğu sabit olup, iptal tescil davası sonucunun eldeki davayı etkileyeceği de kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, taraflar arasında görülen 2010/112 esas sayılı tapu iptal tescil davasının sonucunun beklenmesi ondan sonra eldeki dava yönünden bir karar verilmesi gerekirken, kesinleşmemiş tapu iptal tescil davası dikkate alınarak yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Tarafların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 26.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.