Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2011/9216 E. 2011/10836 K. 24.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9216
KARAR NO : 2011/10836
KARAR TARİHİ : 24.10.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
D.DAVALILAR : … MİRASÇILARI
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,MUARAZAANIN GİDERİLMESİ

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 1 parsel sayılı taşınmazda davalı ile paydaş olduklarını, fiilen kullandığı alanın yola cephesi bulunmadığını, yola cephesi olan bölümü kullanan davalının, genel yola geçişi sağlayan yol olarak ayrılan alanı traktörle sürmek ve toprak yığmak suretiyle engel olduğunu böylelikle taşınmazından yola çıkışının ve kendisine ait bölüme geçişinin engellendiğini payına isabet eden kısmı da satın almaya çalıştığını ileri sürerek muarazaanı giderilmesi yoluyla elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, çekişmeli taşınmazda davacının kullandığı bir yerin olmadığını, geçit hakkı alabilmek için birkaç kümes yerleştirdiğini, ihtilafın müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi İlknur Acar’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

-KARAR-

Dava; paydaşlar arasında muarazaanın giderilmesi suretiyle elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece; asli müdahil, davalılar ve davacının da hissedarı olduğu, taraflar arasında fiilen paylaşılan 1 parsel sayılı taşınmazın 06/10/2009 tarihli krokili raporda batı kısmında kalan davacıya ait 1.802,43 m²’lik yere ulaşmak için davacı tarafından sarı ile gösterilen “fiili yol” olarak kullanılan alana elatmanın önlenmesi ve çekişmenin giderilmesine karar verilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın paylı mülkiyete tabi olduğu ve taraflar dışında paydaş bulunmadığı, aralarındaki fiili paylaşım soncunda taşınmazın batıda kalan kısmının davacı, doğuda kalan kısmının da davalı tarafından kullanılması konusunda anlaştıklarını, ana yola çıkış için taraflarca anlaşmayla bırakılan kısma davalıların toprak yığmak suretiyle müdahale ettikleri iddiasını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, özellikle, dava konusu taşınmazın tamamı dikkate alındığında ana yola çıkışı mümkün olan bir taşınmaz niteliğinde olduğu, fiili paylaşım sonucu taşınmazın bir kısmının yola çıkışının engellendiği, taşınmazın tamamı dikkate alındığında mevcut olan ve kullanılmaya uygun bulunan yolun taksim sonucu kullanılamaz hale getirildiği, taşınmazın bir kısmının yoldan yararlanmasının önlenmesinin taşınmazın bütünlüğünü bozacağı, taksimden
önce taşınmazın tamamına nispetle ana yola çıkış nasıl mümkün oluyorsa, taksimden sonra da taşınmazın bölünen parçalarının da ana yola çıkışı engellenmeyecek şekilde düzenleme yapılmasının gerekeceği, tarafların fiili paylaşımda bunu gözardı etmelerinin paydaşların bu konudaki haklarını ortadan kaldırmayacağı ve özellikle iştirak halindeki maliklerin, elbirliği mülkiyet hükümlerinden yararlanılarak ana yola çıkışı temin edecek yolu da isteme hakkına sahip olduklarına göre açıklanan gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi sonucu itibariyle doğru olduğuna göre davalıların temyiz itirazlarının reddiyle hükmün (6100 sayılı HMK.’nın geçici 3.maddesi yollamasıyla) HMK.’nın 436.maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 445.50.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.