Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2011/7730 E. 2011/11574 K. 18.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7730
KARAR NO : 2011/11574
KARAR TARİHİ : 18.11.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı …, idareye ait 1225 parsel sayılı taşınmazın tahsis amacına uygun kullanılmak üzere davalı belediyeye satıldığını, ancak satış sırasında düzenlenen protokol hükümlerine aykırı olarak ve imar planında değişiklik yapılarak taşınmazın diğer davalıya devredildiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, yapılan işlemlerin usulüne uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, davalı şirket ise davanın süresinde açılmadığını, iptal ve tescil koşullarının oluşmadığını, taşınmazı iyiniyetli olarak iktisap ettiklerini ve iktisaplarının korunması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “…davalılardan Belediye Başkanlığınca temlike konu taşınmazın niteliği “Ticaret alanı alışveriş merkezi” olarak değiştirilerek diğer davalıya satıldığı gözetildiğinde davalıya yapılan temlikin taşınmazın Hazineden Belediye’ye devri için yasada öngörülen satış amacına uygun düştüğü, bir başka deyişle güdülen amacın mutlak olduğu dikkate alındığında yasal olduğu söylenemez. Aksine uygulamanın müeyyidesinin ise taşınmazın eski malikine döndürülmesi olacağında koşku yoktur.Ne varki, davalılardan Belediye ilk el, ondan edinen diğer davalı ise 2.el konumundadır.Hemen belirtilmelidir ki, tapu sicillerinin tutulmasındaki prensiplerden olan “sicilin aleniliği ve güvenirliği” ilkesi gereğince sicile güvenerek hak iktisap eden iyiniyetli kişinin elde ettiği hakkının korunacağı Türk Medeni Kanununun 1023.maddesi gereğidir.Mahkemece, satın alan kayıt malikinin iyi niyetli olduğu ve Türk Medeni Kanununun 1023.maddesinin koruyuculuğundan yararlanacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de taşınmazın sicil kaydındaki “Gece Kondu Önleme Bölgesi 775 Sayılı Yasaya tabidir” şerhinin satın alma tarihinde sicildeki mevcudiyeti karşısında, edinen davalının hukiki yapısı itibarı ile Anonim Şirket olduğu müdebbir tacir gibi hareket etmekle yükümlü bulunduğu, çok az bir dikkatle taşınmazın gecekondu bölgesi ve 775 sayılı yasaya tabi olduğunu görebileceği ve öğrenebileceği amacı dışında devredilemeyeceğini ve kullanılamayacağını bilebilecek konumda olduğu hususları gözetildiğinde davalının iyi niyetli olduğu kabul edilemeyeceği gibi Türk Medeni Kanununun 1023.maddesinin koruyuculuğundan da yararlanamayacağı tartışmasızdır.Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle aksi yönde reddedilmesi doğru değildir.” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraflarca süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 18.11.2011 Cuma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı … Asset Management Emlak Yönetim A,Ş. vekili Avukat …, Avukat … ile yine temyiz eden vekili Avukat … geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davalı vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dava, … tarafından 775 Sayılı Yasaya dayalı olarak açılan tapu iptal tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, önceden verilen karar, davanın kabulü gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bu kez davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Her ne kadar, Dairemizce temyizen incelenen dosyaya Yüksek 5. Hukuk Dairesince neticelendirilen 2004/592 Esas, 2007/56 Karar sayılı dosya emsal olarak gösterilmiş ise de, eldeki davanın 775 sayılı yasadan kaynaklanan sebebe dayalı olduğu, oysa Yüksek 5. Hukuk Dairesi’nin incelemesine tabi olan davanın Kamulaştırma Yasasından kaynaklandığı, öte yandan eldeki davada sicil kaydında koşulun açıkça 775 Sayılı Yasaya tabi olduğu şeklinde belirtildiği halde, emsal olarak gösterilen taşınmaz kaydında bu tür bir şerhin bulunmadığı, ayrıca o davada davalının kötüniyetinin kanıtlanamadığı ve TMK’nun 1023. maddesinin koruyuculuğunda bulunduğu benimsenmesine karşın, eldeki davaya konu taşınmaz siçil kaydında yazılı şerhe rağmen temlikin yapılması karşısında, davalının iktisabının mahkemece iyiniyetli sayılmamasında bir isabetsizlik yoktur. Bu nedenlerle tapu iptal ve tescile karar verilmiş olması doğrudur. Davalıların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,
Davacının temyiz itirazına gelince, mahkemece karar verildiği tarihteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine ve davacının yanın temyiz dilekçesinde talepte bulunduğu miktar gözetildiğinde davacı yararına hükmedilecek avukatlık ücretinin 75.912.00.TL olacağında kuşku yoktur.
Ne var ki, anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 6. bendindeki “65.470.00.TL” ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine “75.912.00.TL” ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle 6100 sayılı HMK.’nun 183.maddesi (HUMK.’nun 80.md.), 6100 sayılı HMK.’nın geçici 3/2. maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alının peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraf vekilleri için 825.00.’şer-TL. duruşma avukatlık parasının karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, 18.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.