Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2011/2830 E. 2011/3810 K. 31.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2830
KARAR NO : 2011/3810
KARAR TARİHİ : 31.03.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, miras bırakan …’ün yasal mirasçısı olduğu halde usulsüz alınan veraset ilamı uyarınca murise ait 1118 parsel sayılı taşınmazın davalılara intikalinden sonra diğer davalı …’e temlik edildiğini, satıştan payına düşen bedelin de ödenmediğini ileri sürerek, tapu iptal ve mirasçılar adına tescile, mümkün olmadığı takdirde 15.000.-TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar ise bir savunma getirmemişlerdir.
Mahkemece, davacının iddialarının sübut bulduğu gerekçesi ile tapu iptal ve mirasçılar adına tescile karar verilmiştir.
Karar, davalılar … ile … vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-

Dava, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden, dava konusu 1118 parsel sayılı taşınmazın, davacının kök miras bırakanı … adına kayıtlı iken bir kısım mirasçılar tarafından alınan ve davacının mirasçı gösterilmediği veraset ilamına göre intikal yaptırılarak 09.01.2008 tarihinde davalı …’e satış suretiyle temlik edildiği, Burdur Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/2758 Esas – 2008/635 Karar sayılı hasımlı veraset ilamı ile, intikale dayanak veraset ilamının iptal edilerek, davacının mirasçılığına karar verildiği, anılan ilamın 30.03.2010 tarihinde kesinleştiği, böylece ketmi verese olgusunun sabit olduğu belirlenerek davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalılar … ve … vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine.
Ne var ki, hükümde, alınması gereken 297.-TL nispi karar ilam harcından, dava açılırken peşin alınan 202,50.TL’nin mahsup edilerek, eksik kalan 94,50.-TL harcın davalılardan tahsiline karar verileceği yerde, 94,50.-TL’nin davacıya iadesine şeklinde yazılması doğru değildir. Davalıların, temyiz itirazları bu nedenlerle yerindedir.

Ancak, bu husus yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 3. maddesindeki “ Alınması gereken 297.-TL harçtan, peşin alınan 202,50.-TL harcın mahsubu ile bakiye 94,50.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, ” kısmının çıkarılmasına, yerine; “ Alınması gereken 297.-TL harçtan peşin alınan 202,50.-TL harcın mahsubu ile bakiye 94,50.-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ” sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.