Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2011/14690 E. 2012/2140 K. 01.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/14690
KARAR NO : 2012/2140
KARAR TARİHİ : 01.03.2012

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, davalıların ortak miras bırakanı adına kayıtla çekişmeli 301 ada, 32 sayılı parselin kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını, özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek, tapu iptali ve terkin isteğinde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece ‘…yürürlüğe giren 5841 sayılı yasa hükümleri gözetilerek, davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi, ayrıca davanın açıldığı tarih itibariyle davanın haklı olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre yargılama gideri ve avukatlık ücretinden davalının sorumlu tutulması…’ gerekçesiyle iki kez bozulmuş, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamları doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

-KARAR-

Dava; tapu iptal, kayıt terkini isteğine ilişkin olup, yerel mahkemece kurulan hükmün temyizi üzerine; 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe gerin 5841 sayılı Yasa hükümleri uyarınca hak düşürücü süreden dolayı davanın reddinin doğru olduğu, ancak dava konusu 301 ada, 32 parsel sayılı taşınmazın dayanağını teşkil eden kesin hükmün Silivri Sulh Hukuk Mahkemesi kararının (24.01.1957 tarih, 1955/208 Esas, 1957/3 sayılı) keşfen kapsamının belirlenmesi ve bu kapsamda kalan yerin tamamının veya bir kısmının 28.11.1997 tarih, 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca belirlenecek kıyı kenar çizgisine göre tarifi 3621 sayılı Yasanın 4. Maddesinde yapılan kıyıda kaldığıın anlaşılması halinde kesin hükmün, tarafı olan hazineyi bağlayacağı gözetilerek davalı tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması, yok eğer kesin hükmün kapsamı dışında kalan ve davalı tarafın mülkiyet kapsamı içindeki bir kısım yerin kıyıda kaldığının saptanması halinde ise yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulacağının gözetilmesi ve belirlenecek duruma göre bir karar verilmesi gerekçesiyle yargılama giderleri ve avukatlık ücreti yönünden bozulduğu görülmektedir.
Gerçekten de; işin esası bakımından 5841 sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde davanın hak düşürücü süreden reddedilmiş olması doğrudur. Ancak anılan yasa Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih 2009/31 E. 2011/77 K. Sayılı kararı ile iptal edilmiş ve 23.7.2011 tarihinde de resmi gazetede yayımlanarak iptal hükmü yürürlüğe girmiştir.

Öyle ise, kesin hüküm halini almamış ve kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eden bu durum karşısında 5841 sayılı Yasa hükümleri uyarınca davanın reddine ilişkin olarak kurulan hükmün, verildiği tarih itibarıyla doğru olduğu düşünülse ve ayrıca Anayasanın 153. maddesine göre iptal kararı geriye yürümezse de 10.3.1969 gün ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme kararının gerekçe bölümünde belirtildiği üzere iptal, kesin şekilde çözüme bağlanmış uyuşmazlıkları etkilemez ve henüz anlaşmazlık hali devam ediyorsa iptalin kapsamına girer. Öyleyse, davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin kurulan kararın Anayasa Mahkemesi’nin anılan iptal kararından sonra doğru olduğu söylenemez ise de dava konusu taşınmaz Hazine’nin de tarafı olduğu kesin hüküm ile oluştuğu ve mahkemece Dairenin 03.03.2010 tarih 2010/1400 esas sayılı bozma ilamında belirtildiği şekilde yapılan uygulama sonucu taşınmazın tamamının anılan bu hüküm kapsamında kaldığı, kesin hükmün, tarafı olan hazineyi bağlayacağı gözetilerek davanın esastan da reddi gerekeceği ve yargılama giderlerinden davacı hazinenin sorumlu tutulacağı kuşkusuzdur.
O halde, mahkemenin ret kararı yukarıda açıklanan gerekçelerle yerinde olduğundan, davacı Hazinenin temyiz itirazlarının reddine, anılan gerekçe ile kararın ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 01.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.